Yaptığımız değişiklikleri görmüşsün. | Open Subtitles | رأيتِ التغييرات التي أحدثناها على الجدول |
Kendi kendine söyledin. Yuvanın dağıldığını görmüşsün. | Open Subtitles | قلتِ بنفسك أنكِ رأيتِ نهاية زواجك |
Blair ile Tara'nın kitaplıkta öpüştüğünü görmüşsün. | Open Subtitles | رأيتِ (بلير) و (تارا) يقبِّلان بعضهما في المخزن. |
Annenin öldüğü gece gerçekten bir şeyler görmüşsün. | Open Subtitles | ولكنك رأيت شيء فعلاً في ليلة مقتل والدتك. |
Kongrede Donald Trump'ı görmüşsün. | Open Subtitles | سمعت انك شاهدت دونالد ترمب في معرضك |
Öyleyse yanlış görmüşsün. | Open Subtitles | إذن لقد رأيتِ أمراً خاطئاً |
Daha sonra, Yoo Ri'ye müdür odasında cinsel saldırıda bulunulduğunu görmüşsün. Doğru mu? | Open Subtitles | وبعدها قلتِ أنكِ رأيتِ (يوري) يتم الإعتداء عليها جنسياً في مكتب المدير |
Yapılan işlemleri görmüşsün. | Open Subtitles | أنتِ رأيتِ تلك العمليات |
Tabelayı görmüşsün. | Open Subtitles | أوه، رأيتِ شعار الشركة |
- Demek resimleri görmüşsün. | Open Subtitles | -لقد رأيتِ تلك الصور |
görmüşsün. Her şeyi görmüşsün. | Open Subtitles | إذًا لقد رأيتِ كل شيء... |
Kötü bir rüya görmüşsün, Mouchette. | Open Subtitles | لقد رأيتِ كابوسا يا (موشيت). |
Annenin öldüğü gece gerçekten bir şey görmüşsün ve baban masummuş. | Open Subtitles | ولكنك رأيت شيء فعلاً ليلة موت والدتك، |
Belli ki kişisel ilanımı görmüşsün. | Open Subtitles | واضح انك شاهدت إعلاني الشخصي |