"görmüyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يرون
        
    • يروا
        
    • يروني
        
    • يرونك
        
    • يقابلون
        
    • لايرون
        
    • يروننا
        
    • يرونني
        
    • لا ينظرون
        
    • لا يلاحظون
        
    Halkım sürekli kil kullanarak inşa ediyorlar, ama çamur ile ilgili hiçbir yenilik görmüyorlar. TED قومي يبنون دائماً بالطين لكنهم لا يرون أية ابتكار في الطين
    İşimin bir parçası olarak, birçok yatırımcı ile konuşuyorum ve hepsi durumu bu şekilde görmüyorlar. TED أتحدث مع كثير من المستثمرين بحكم طبيعة عملي، والكثير منهم لا يرون الأمور على هذا النحو.
    Nasıl olsa nereye gittiklerini görmüyorlar, bırakalım da eğlensinler. Open Subtitles هم لا يرون وجهتهم بأي حال، دعوهم يحظون ببعض المرح
    Karakterim hakkında herkes daima yanılıyor, asla gerçek beni görmüyorlar. Open Subtitles إنهم دائما ما يخطئون فى شخصيتى لم يروا أبداً حقيقتى
    Hiç ışık görmüyorlar ki. Sadece beni görüyorlar. Open Subtitles لن يروا النور أبداً، أنا فقط من يروني
    Seni iyi çocuk olarak görmüyorlar ama acı çeken bir baba olarak görüyorlar. Open Subtitles ليس بأنهم يظنونك رجلاً جيداً لكنهم يرونك كأب يتألــم لذا يتعاطفــون معــك
    Sanırım buralarda pek yeni yüzler görmüyorlar. Open Subtitles أعتقد إنهم لا يقابلون الكثير من الوجوه الجديدة بإستمرار هنا
    Birbirlerini bile görmüyorlar, sadece yarışıyorlar. Open Subtitles حتى لايرون بعضهم بعض يجرون فقط في ألسباق
    Ama size şunu söyleyeyim ki onlar aynı suratı görmüyorlar. Open Subtitles لكن تركني أخبرك شيء، هم لا يرون نفس الوجه.
    Parşömenini yayıyoruz... bedeninin üstüne... kapağı gevşetiyoruz, böylece zemin değişmiş oluyor... içine bakıyorlar, hiçbir şey görmüyorlar, ve cenaze iptal ediliyor. Open Subtitles سنفرد هذه الورقة على جثتكِ ونفك الغطاء بحيث يسقط مما يجعلهم ينظرون داخل التابوت فلا يرون جثتكِ ويتم إلغاء الجنازة
    Gecenin içinde kaybolan güçzsüzleri veya onları avlayan şeyleri görmüyorlar. Open Subtitles انهم لا يرون الضعفاء التائهون فى الظلام أو الاشياء التى تريد افتراسهم
    Planladığın şeyi görmüyorlar, sadece yapacağın şeyi. Open Subtitles المتنبؤون لا يرون ما تفكر في فعله انهم يرون فقط ما ستفعله
    İnsanlar seni anlamıyor. Kendini doğruluğa adadığını görmüyorlar. Open Subtitles الناس لا يفهمون لا يرون كيف تكرس نفسك لما هو صحيح
    Yeni bir görüş olayı yok ve daha önce etkilenenler de artık yaratıkları görmüyorlar. Open Subtitles لا توجد مشاهدات وكل من كان لديهم التأثير لم يعودوا يرون المخلوقات
    Bizi büyük görmüyorlar. Bizden nefret ediyorlar. Ve bunu hak ediyoruz. Open Subtitles هم لا يرون عظمتنا و لكنهم يكرهونناو نحن نستحق ذلك, لقد أنشأنا عصراً من الخوف في العالم
    İnsanlar sana bakınca, ne giydiğini görmüyorlar ateşi ölçülen bir kedi görüyorlar ve sonra da çığlıklarını duyuyorlar. Open Subtitles عندما ينظر الناس إليك لا يرون ما تلبسين يرون قطة مثارٌ غضبها ومن ثم يسمعون صراخها
    Sinyal kulelerinden bir rapor aldım. Kabinde hiçbir makinist görmüyorlar. Harika. Open Subtitles تلقيت اشاره من برج الاشارات بانهم لم يروا مهندسا بالكابينه
    Kasetlerinin onları çıldırtacağını düşündüm çünkü sen ve senin çalışman gibi zekice, kaliteli bir şeyi hiç görmüyorlar. Open Subtitles اعتقدت أنهم سينبهرون بأشرطتك لأنهم لم يروا شيئاً ذكيّاً.. و جيّداً..
    Gök İnsanları öğrenemezler. Hiçbir şey görmüyorlar! Open Subtitles القادمون من السماء يستطيعون التعلم ولا يستطيعون أن يروا
    Sokaktaki insanlar bana katil diye bağırıyor, beni görmüyorlar. Open Subtitles اولئك الناس في الشارع الذين يصرخون "قاتلة" نحوي إنهم لا يروني
    Seni gerçekten ailenin bir üyesi olarak görmüyorlar. Open Subtitles إنهم لا يرونك حقًا كجزء من العائلة
    Ted, istatistiklere göre evli insanların %83'ü 6 aydan sonra birbirlerini çok özel görmüyorlar. Open Subtitles تد،إنها إحصائية معروفة أن 83% من الناس المتزوجة أكثر من 6 أشهر يقابلون شخص أخر
    Her gün bir şeylere karşı savaş verdiğimizi görmüyorlar. Open Subtitles هم لايرون الصراعات التي نخوضها في كل يوم
    Bize baktıklarında, bu dağa baktıklarında bizi, çocuklarımızı, yaşamı olması gerektiği gibi görmüyorlar. Open Subtitles عندما ينظرون إلينا إلى هذا الجبل لا يروننا نحن وأولادنا ولا الحياة كما ينبغي أن تكون
    Hem beni görmüyorlar hem de onları gördüğümü görmüyorlar. Open Subtitles إنهم لا يرونني فحسب بل لا يرونني و أنا أراهم
    Evrenin en derinlerindeki çekirdeği doğrudan görmüyorlar. Open Subtitles لا ينظرون مباشرة إلى نواة غليان الكون الخام
    İnsanları görüyorum. Ama senin gibi erkekler benim gibileri görmüyorlar. Open Subtitles أنا أرى الناس الرجال مثلك هم لا يلاحظون الناس مثلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more