"görmüyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

• لا ترى
• لا تراها
• لا تروني
• لا ترين
• ترونني

Çünkü bu durumda gölgeler görmüyorsunuz küçük hareketli pencereler görüyorsunuz. Bunlar retinanıza ışık geçmesini sağlıyor.
حيث أنك لا ترى ظلالا بل نقاطًا متحركة تنفذ بالضوء إلى الشبكية

Dininizin gereklerini yerine getirmek için her gün neler yaptığını görmüyorsunuz.
أنت لا ترى ما الذي يفعله كلّ يوم ليحافظ على أركان دينك.

Yani, hayır; yolu görüyorsunuz ve sonra görmüyorsunuz ve sonra tekrar görüyorsunuz.
لذلك، لا! ترى الطريق، ومن ثم لا تراه وثم تراه مجددًا.

Ama anlamıyorsunuz, çünkü görmüyorsunuz.
و لكنك لا تفهمها لأنك لا تراها

Beni Bay Anne olarak görmüyorsunuz, değil mi?
يارفاق، انتم لا تروني "كالأم"، اليس كذلك؟

Demir parmaklık ya da öyle bir şey görmüyorsunuz, değil mi?
أنت لا ترين قضباناً أو شئ من هذا القبيل ، أليس كذلك ؟

Ama gördüğünüz tek şey buysa o zaman beni görmüyorsunuz göremiyorsunuz demektir.
لكن إن كان هذا ما ترونه فأنتم لا ترونني لا تستطيعون رؤيتي

Kör müsünüz de bunun Philip'in fetih planı olduğunu görmüyorsunuz?
-هل انت اعمى حتى لا ترى ان هذه هى خطة فيليب للغزو؟

Çok geç oluncaya kadar, kendi evliliğinizi görmüyorsunuz.
أنت لا ترى زواجك إلا بعد فوات الآوان

Gözleriniz açık, ama hiç bir şey görmüyorsunuz.
عيونك مفتوحة . لكنّك لا ترى شيء .

Hayal görmüyorsunuz. Bu bir deve.
أنت لا ترى أشياء إنه جمل

Etrafta hiç Heffalump filan görmüyorsunuz, değil mi?
لا ترى اى "هيفالومب, أليس كذلك؟

hayır efendim görmüyorsunuz.
كلا، سيدي أنت لا ترى

Hey, şimdi onları görüyorsunuz, şimdi görmüyorsunuz!
الآن تراها والآن لا تراها

Hayır, görmüyorsunuz!
لا, أنت لا تراها

Şimdi beni görüyorsunuz, şimdi görmüyorsunuz.
الآن تروني والآن لا تروني

Tamam da, yemek yediğinizde ne yediğinizi görmüyorsunuz.
،ولكن عندما تأكلين لا ترين الطعام

Fakat gözünüzün önünde olsa bile istemediğinizi görmüyorsunuz.
...لكنك لا ترين ما لا ترغبين حتى لو كان أمام ناظريك مباشرة

Şimdi görmüyorsunuz!
والآن لا ترونني