Dağı görmek istedik. Resmini çizmem bir tesadüftü. | Open Subtitles | لقد أردنا رؤية هذا الجبل كانت صدفة عندما قمت برسمه |
Bay Jordan ve ben senin nasıl olduğunu görmek istedik. | Open Subtitles | السّيد جوردن وأنا أردنا رؤية كيف تشعرين؟ |
Başında nereye gittiğimizi bile bilmiyorduk ama bir kez olsun gerçekte nasıl olduğunu görmek istedik. | Open Subtitles | لم نكن نعلم أين نذهب بالمقام الأول ولكن بمجرد أن أصبحنا هناك أردنا رؤية كيف الأمر حقًا |
Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Hüsnü cemalini görmek istedik, böylece artık bizimle de iş yaptığının farkına varacaksın. | Open Subtitles | أردنا أن نرى وجـُـهك حتى تفهم بأنك الآن معنا في هذا العمل, ايضاً |
Tabii ki. Kızımızı iş başında görmek istedik. | Open Subtitles | بالتأكيد ، نريد أن نراكِ تعملين |
Başarabileceklerimizi görmek istedik. | TED | أردنا معرفة لأي مدى يمكن أن نكون جيدين. |
Biz, bu verilerin bir bakıma o kadar güçlü olduğunu düşündük ki, yaşamın ilk 6 ayında ne olduğunu görmek istedik, çünkü eğer iki veya üç aylık bebeklerle etkileşim halindeyseniz bu bebeklerin ne kadar sosyal olduklarına şaşırırsınız. | TED | الآن, اعتقدنا أن هذه المعلومات قوية جدا من ناحية, لدرجة أننا أردنا رؤية ما يحدث في الأشهر الستة الأولى من الحياة, لأنك إذا تواصلت مع طفل ذو شهرين أو ثلاثة أشهر من العمر, ستتفاجأ من مدى اجتماعية هؤلاء الأطفال. |
Ondan sonra, bunu otomatik sisteme uygulayabilir miyiz diye görmek istedik. Bu yüzden aynı sistemi kullandık ama makineyi aktifleştirebilmek için bir yapı ekledik | TED | بعد هذا، أردنا رؤية إن أمكننا تطبيق هذا وجعل النظام آليا، وبالتالي استخدمنا نفس النظام لكننا أضفنا بنية إليه بحيث يمكن تفعيل الآلة. |
Yarasaları görmek istedik. | Open Subtitles | أردنا رؤية الوطاويط |
Yarasaları görmek istedik. | Open Subtitles | أردنا رؤية الوطاويط |
Bir şey görmek istedik. | Open Subtitles | أردنا رؤية شيء |
Dünyada her yerde mi geçerli, yoksa sadece zengin ülkelerde mi böyle diye görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى هل هذا ينطبق على كل بقاع العالم أم فقط في الدول الغنية |
Öğrencileri bu yeni teknolojiyi kullanırken görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى الطلاب وهم يستخدمون هذه التقنية الجديدة. |
Daha sonra, atalardan kalma haritalarımızın, dünyanın bir başka yerinde yapılmış dijital haritalarla eşleşip eşleşemeyeceğini görmek istedik. | TED | وعندها أردنا أن نرى سواء يمكننا مطابقة خرائط أسلافنا مع الخرائط الرقمية التي صُنعت في مكان ما في العالم. |
Kendini savunabiliyor musun diye görmek istedik. | Open Subtitles | أردنا أن نرى إن كان بإمكانك الدفاع عن نفسك |
Şu an, Global Witness'ta bunun pratik olarak neye benzediğini görmek istedik. | TED | الآن، في جلوبال ويتنس، أردنا أن نرى كيف ييدو ذلك حقاً من الناحية العملية ، |
- Gitmeden önce seni görmek istedik. - Nereye? | Open Subtitles | كنا نريد أن نراكِ قبل أن نذهب - إلى أين ؟ |
Bir yıl sonra, H1N1 virüs salgınına karşı aşı geliştirildiğinde ne olduğunu görmek istedik. | TED | وبعد عام من توافر اللقاح الخاص بفيروس الإنفلونزا أ H1N1، أردنا معرفة النتائج. |