"görmelerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • يروا
        
    • يرون
        
    • يرونك
        
    • يرونه
        
    • زيارات
        
    • يروننا
        
    Sen büyük bir bestecisin. Ve insanların bunu görmelerine izin vermen gerekiyor. Open Subtitles انتِ كاتبة اغاني عظيمة و يجب ان تجعلي الناس يروا ذلك
    Seni sarhoşken görmelerine izin verme ve uslu ol. Open Subtitles لذا لا تدعيهم يروا أنكِ ثملة تماماً وستكوني بخير
    Kendilerini, karanlık güçlere karşı savaşan ışığın çocukları olarak görmelerine şartlandırılmışlardı. Open Subtitles كانت ظروف تنشئتهم تجعلهم يرون فى أنفسهم أبناء للنور وأنهم مقبلون على كفاح ضد قوى الظلام
    Bakın bu tabelâyı görmelerine izin veremem. Open Subtitles لا استطيع ان ادعهم يرون اللوحة
    Burada kal seni görmelerine izin verme. Open Subtitles إبقي هنا لاتدعيهم يرونك ليس هناك ماتختبئين فيه
    Onlara gitmelisin. Seni görmelerine izin ver. Savaş ancak senin kaldırabileceğin bir gölge yapıyor. Open Subtitles دعهم يرونك , الحرب عبارة عن إلقاء الظلال فقط يمكن أن تزول
    Çok iyi anlıyorum, efendim. Onları şu aptal vergi memurlarının görmelerine bile izin vermeyeceğiz. Open Subtitles أفهم ذلك سيدي لن ندع رجال الضرائب الحمقى يرونه
    Onları şimdi imzalarsan çocukların haftada iki defa gözetim altında seni görmelerine izin veririm. Open Subtitles وقّعها الآن، وسأوافق على زيارات تحت الإشراف مرّتين بالأسبوع
    Saklı dur ve seni görmelerine izin verme. Open Subtitles فقط دعنا نلحق بهم بدون أن يروننا
    Kurallarımız insan tabiatını değiştirmeye çalışmasaydı en azından müdürlerin karılarını üç yılda bir görmelerine izin verilseydi--- Open Subtitles إن لم تفرض قواعدنا تغيير على طبيعة البشر فقط تسمح للمدراء أن يروا زوجاتهم كل ثلاث سنوات
    Erkekler için kesin olarak bildiklerimi görmelerine izin verme - Open Subtitles لا تسمح للرجال بأن يروا ما أعرفه كشيء أكيد
    Yüzünü görmelerine müsaade etme... Open Subtitles حاول ان لا تتركهم يروا وجهك في حالة
    Bana bak. Hadi. Seni burda ağlarken görmelerine izin verme. Open Subtitles لا تتركهم يروا أنّك تبكي هناك
    Korkunu görmelerine izin verme. Open Subtitles لا تدعهم يروا خوفك.
    - Ne olursa olsun küreyi görmelerine izin verilmeyecek. Open Subtitles تحت أي ظرف، لا تجعلهم يرون الكُرة
    Gerçek Elizabeth Windsor'ı görmelerine asla izin vermeyin. Open Subtitles لا تدعيهم يرون فيك "إليزابيث ويندزور" الحقيقة
    Seni terlerken görmelerine izin verme. Open Subtitles فقط لا تدعيهم يرون جزءك اللين
    Şimdi, eve gideceksin ve onların senin terlediğini görmelerine izin vermeyeceksin. Open Subtitles الآن سوف تذهبين للمنزل ولن تجعليهم يرونك تتعرقين
    Üzüldüklerini görmelerine izin verme. İstedikleri bu. Open Subtitles لا تدعيهم يرونك منزعجة، هذا ما يريدونه
    Benimle konuştuğunu görmelerine izin verme. Open Subtitles لا تدعيتهم يرونك تتحدثين إليَّ
    Onu böyle görmelerine izin veremezdim... Open Subtitles وأنا فقط لم أستطع أن أدعهم يرونه هكذا
    Onları şimdi imzalarsan çocukların haftada iki defa gözetim altında seni görmelerine izin veririm. Open Subtitles وقّعها الآن، وسأوافق على زيارات تحت الإشراف مرّتين بالأسبوع
    Bizi görmelerine izin vermeyin. Open Subtitles لا تدعهم يروننا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more