Sen büyük bir bestecisin. Ve insanların bunu görmelerine izin vermen gerekiyor. | Open Subtitles | انتِ كاتبة اغاني عظيمة و يجب ان تجعلي الناس يروا ذلك |
Seni sarhoşken görmelerine izin verme ve uslu ol. | Open Subtitles | لذا لا تدعيهم يروا أنكِ ثملة تماماً وستكوني بخير |
Kendilerini, karanlık güçlere karşı savaşan ışığın çocukları olarak görmelerine şartlandırılmışlardı. | Open Subtitles | كانت ظروف تنشئتهم تجعلهم يرون فى أنفسهم أبناء للنور وأنهم مقبلون على كفاح ضد قوى الظلام |
Bakın bu tabelâyı görmelerine izin veremem. | Open Subtitles | لا استطيع ان ادعهم يرون اللوحة |
Burada kal seni görmelerine izin verme. | Open Subtitles | إبقي هنا لاتدعيهم يرونك ليس هناك ماتختبئين فيه |
Onlara gitmelisin. Seni görmelerine izin ver. Savaş ancak senin kaldırabileceğin bir gölge yapıyor. | Open Subtitles | دعهم يرونك , الحرب عبارة عن إلقاء الظلال فقط يمكن أن تزول |
Çok iyi anlıyorum, efendim. Onları şu aptal vergi memurlarının görmelerine bile izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | أفهم ذلك سيدي لن ندع رجال الضرائب الحمقى يرونه |
Onları şimdi imzalarsan çocukların haftada iki defa gözetim altında seni görmelerine izin veririm. | Open Subtitles | وقّعها الآن، وسأوافق على زيارات تحت الإشراف مرّتين بالأسبوع |
Saklı dur ve seni görmelerine izin verme. | Open Subtitles | فقط دعنا نلحق بهم بدون أن يروننا |
Kurallarımız insan tabiatını değiştirmeye çalışmasaydı en azından müdürlerin karılarını üç yılda bir görmelerine izin verilseydi--- | Open Subtitles | إن لم تفرض قواعدنا تغيير على طبيعة البشر فقط تسمح للمدراء أن يروا زوجاتهم كل ثلاث سنوات |
Erkekler için kesin olarak bildiklerimi görmelerine izin verme - | Open Subtitles | لا تسمح للرجال بأن يروا ما أعرفه كشيء أكيد |
Yüzünü görmelerine müsaade etme... | Open Subtitles | حاول ان لا تتركهم يروا وجهك في حالة |
Bana bak. Hadi. Seni burda ağlarken görmelerine izin verme. | Open Subtitles | لا تتركهم يروا أنّك تبكي هناك |
Korkunu görmelerine izin verme. | Open Subtitles | لا تدعهم يروا خوفك. |
- Ne olursa olsun küreyi görmelerine izin verilmeyecek. | Open Subtitles | تحت أي ظرف، لا تجعلهم يرون الكُرة |
Gerçek Elizabeth Windsor'ı görmelerine asla izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تدعيهم يرون فيك "إليزابيث ويندزور" الحقيقة |
Seni terlerken görmelerine izin verme. | Open Subtitles | فقط لا تدعيهم يرون جزءك اللين |
Şimdi, eve gideceksin ve onların senin terlediğini görmelerine izin vermeyeceksin. | Open Subtitles | الآن سوف تذهبين للمنزل ولن تجعليهم يرونك تتعرقين |
Üzüldüklerini görmelerine izin verme. İstedikleri bu. | Open Subtitles | لا تدعيهم يرونك منزعجة، هذا ما يريدونه |
Benimle konuştuğunu görmelerine izin verme. | Open Subtitles | لا تدعيتهم يرونك تتحدثين إليَّ |
Onu böyle görmelerine izin veremezdim... | Open Subtitles | وأنا فقط لم أستطع أن أدعهم يرونه هكذا |
Onları şimdi imzalarsan çocukların haftada iki defa gözetim altında seni görmelerine izin veririm. | Open Subtitles | وقّعها الآن، وسأوافق على زيارات تحت الإشراف مرّتين بالأسبوع |
Bizi görmelerine izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تدعهم يروننا |