Bilmem gerekiyordu. İşaretleri görmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف، كان يجب أن أرى العلامات |
-...aylar önce görmeliydim. -Çalışma dönemim sona ermişti. | Open Subtitles | كان يجب أن أرى هــذا الطفل منذ شهور مضت |
Ashby, doğru maşaydı. Şimdi de, Lily'nin doğru yem olup olmadığını görmeliydim ve onu denedim. | Open Subtitles | والآن اريد ان ارى اذا كانت ليلي مراقب جيد ، لذا سأختبرها |
Avcılar tarafından fark ediliyor mu görmeliydim. | Open Subtitles | انتم المراد النهائي وأردت ان ارى ان كان سيؤثر في الصيادين أم لا |
Ya da riya kelimesinin İngilizce anlamını görmeliydim, değil mi? | Open Subtitles | آنذاك كنت سأرى كيف منافق مثلك هذه هى الكلمة بالانكليزية. أليس كذلك؟ |
Bu olasılığı da önceden görmeliydim. | Open Subtitles | وجب أن أتنبأ بهذا الإحتمال |
Gazeteleri okuduğumda seni görmeliydim Skip. | Open Subtitles | وعندما قرأت ذلك في الجريدة كان يجب أن أراك (سكيب) |
Biri için çalışacağın aklımın ucundan bile geçmezdi. Kendim görmeliydim. | Open Subtitles | لم اتخيلك تعمل لشخص ما كان علي أن أرى بنفسي |
Ama kiminle çalışacağımı görmeliydim. | Open Subtitles | لكنني احتجت إلى معرفة نوع الرجال الذي كنت أعمل معه |
Kendi gözlerimle görmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أرى ماحدث بأمّ عينيّ |
Evet, yüz ifademi görmeliydim. | Open Subtitles | نعم، كان يجب أن أرى وجهي هل انت بخير ؟ |
diye sorduğunda "görmeliydim" dedim. Sene 2004'tü Irak'ta akıl almaz derecede kanlı bir zamanın başlangıcıydı, "Görmeliyim, orada neler olduğunu görmeliyim. | TED | فقلت له: "حسناً .. يجب أن أرى .." - كان ذلك في عام 2004 وهو العام الذي كان بداية للمرحلة الأكثر الدموية في العراق - قلت: "يجب أن أرى ماذا الذي يجري هنا. |
Kız kardeşini bir kez olsun görmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أرى أختك ولو مرة |
Seni iş üstünde görmeliydim. | Open Subtitles | اردت ان ارى كيف تعمل |
Kendi gözlerimle görmeliydim. | Open Subtitles | . كان يجب ان ارى ذلك بنفسي |
Bay Spector'ı görmeliydim ama hedef o mu? | Open Subtitles | (كنت سأرى السيد (سبيكتور هل هو الهدف؟ |
Bay Spector'ı görmeliydim ama hedef o mu? | Open Subtitles | كنت سأرى السيد (سبيكتور)، هل هو الهدف؟ |
Bunun geldiğini görmeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أتنبأ بذلك |
Uçağın havalanmadan önce seni görmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أراك قبل أن تغادري |
Okuldaki herkes senin burada çalıştığını söyledi, fakat inanmak için kendim görmeliydim. | Open Subtitles | حسنا, كل من في المدرسة قال أنك تعمل هنا, ولكن كان علي أن أرى بنفسي لأصدق |
Ama kiminle çalışacağımı görmeliydim. | Open Subtitles | لكنني احتجت إلى معرفة نوع الرجال الذي كنت أعمل معه |