Çünkü Madeline Ashton testini geçip geçmediğini görmeliyim. | Open Subtitles | كنت علي أن أرى ما إذا كنت ستنجح في إختبار مادلين أشتون |
Onlar geleceği göremiyor, ki bir mimar olarak, ben görmeliyim. | Open Subtitles | إنهم لا يرون المستقبل، الذي بصفتي بناء، يجب أن أراه |
Bana bir şeyler oluyor, o yüzden mutlaka birini görmeliyim. | Open Subtitles | هناك شئ ما يحدث معي وأنا بحاجه لرؤية شخص ما |
- Kendi gözlerimle görmeliyim. - Sözüm yeterince iyi değil mi? | Open Subtitles | ـ أريد أن أراها بعيناى ـ أليست كلمتى تكفي لك ؟ |
Gidip onu görmeliyim. Yoksa bu gece bana uyku haram. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لأرى وإلا فإنها لن تدعني أنام الليلة |
Onu görmeliyim. Eğer anlatırsam beni anlayacaktır. | Open Subtitles | أريد رؤيتها ، أنا متأكد أنها ستتفهم لو شرحت لها |
Değişiklikler gerekli. Bulduklarının hepsini görmeliyim. | Open Subtitles | اريد ان اجري بعض التعديلات على هذا أريد أن أرى كل شيء صورتيه |
Özür dilerim, bir Fransız diplomatı görmeliyim. | Open Subtitles | آسفة يا سـيدتي، لكن يجـب أن أرى الدبلوماسي الفرنسي |
Acele ederseniz, Confessor ve Büyücü'yü de ele geçirebilirsiniz fakat, bunu istiyorsanız önce kardeşimi görmeliyim. | Open Subtitles | وإن تعجلت، بإمكانك الحصول على المؤمنة وعلى العرّاف أيضاً ولكن إن أردته أريد أن أرى أخي |
Onunla görüşemeyeceğimi söylemek zorundayım ama ikinci olarak da, onu görmeliyim. | Open Subtitles | اعلم انه علي اخباره انني لا يمكنني رؤيته ولكن عندما أراه |
- Belki de blöf yapıyorsun. Önce filmi görmeliyim. | Open Subtitles | ممكن أن يكون هذا احتيال يجب أن أراه أولا |
Kesinlikle Maya. Bu büyük bir buluş. Bunu görmeliyim. | Open Subtitles | الإنشاءات تحمل طابع حضارة المايا هذا إكتشاف رهيب ، و يجب أن أراه |
Doktor, hemen müdürü görmeliyim. | Open Subtitles | أيها الطبيب , أنا بحاجة لرؤية المشرف في الحال |
-Şu Dr Mao'yu görmeliyim. | Open Subtitles | لقد حصلت على الذهاب لرؤية أن الدكتور ماو. |
Görmezsem! Onu sınıfımda görmeliyim! | Open Subtitles | أراها, علي أن أراها هنا تماماً في هذا الفصل |
Sevgilimle ayrıldık, onu işte her gün görmeliyim. | Open Subtitles | ماذا عني؟ لقد إنفصلتُ عن خليلتي. وأنا أراها كلّ يوم هنا في العمل. |
Belki ben de benim için önemi olan bir ritüel bulma yolunda daha sıkı çalışmalıyım ve geçmişime dönüp nereye uyduğumu görmeliyim. | TED | لربما ينبغي على العمل بجد أكثر لإيجاد الطقس الذي يهمني والرجوع الي ماضيي لأرى أين أنتمي فعلاً. |
Kız hamile, bir başına, paraya ihtiyacı var, ve ben de onu görmeliyim. | Open Subtitles | إنها حامل ووحيدة، وتحتاج مالًا وعليّ رؤيتها. |
İlk önce, bazı kağıtlar görmeliyim, ve hiçbirinde Küba'dan bahsedilmemeli. | Open Subtitles | أولا، أريد رؤية بعض الأوراق ولا شيء منها يذكر كوبا |
Onu haftada en az iki kez görmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن اراها مرتان أسبوعياً على الأقل |
Ama bunu arabalarla da görmeliyim. Gerek yok baba. Sadece hayal gücünü kullan. | Open Subtitles | لكنى اريد ان اراه بالسيارات لا يمكن يا ابى ، فقط استخدم مخيلتك |
Hayatta kalmami saglayabilecek tek kisi var ve onu hemen görmeliyim. | Open Subtitles | هناك رجل واحد فقط بإمكانه حمايتي وأنا بحاجة لرؤيته الآن. |
Üzerimde baskı var. Yarın gece "Adamı" görmeliyim. O silahlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا مضغوط ، عليّ أن أقابل الرجل مساء الغد ، أحتاج هذه البنادق |
Üzgünüm dostum ama, bu duygunun beni nereye götüreceğini görmeliyim. | Open Subtitles | اسف ياصاح اريد ان ارى الى اين هذه الاشياء تأخذني |
Alvarado'nun aldığı her kitabı görmeliyim. | Open Subtitles | أَحتاجُ لرُؤية كُلّ كتاب التي ألفارادو خَرجتْ. |
Tamam sanırım onu bir sonraki görmeliyim. | Open Subtitles | حسناً,اعتقد انه من الافضل ان اذهب لأراها تالياً |
O kadar emin değilim. İçini görmeliyim. | Open Subtitles | انا لست واثقة من ذلك يجب أن أري ما بداخل الجسم |