"görmeye gideceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• سأذهب لأرى
• سأذهب لرؤية
• سأذهب لزيارة
• فسوف أقابل
• سأذهب لرؤيتها
• اذهب لرؤية
• ذاهب لرؤية
• ذاهب لرؤيته
• سأذهب لرؤيته
• سأراها في

Porselen ile ilgili birini görmeye gideceğim, ne demek istediğimi anladın mı?
سأذهب لأرى رجل ما حول بعض الخزف تعرف ما أعني؟

Babamı görmeye gideceğim. Ne bok döndüğünü bilmek istiyorum.
سأذهب لأرى والدي، أريد أن أعرف ماذا يحدث هنا.

Zach Piller böyle isterdi. Hmm. Neyse, kardeşini görmeye gideceğim.
هذا ما اراده زاك بيلر لذا، سأذهب لرؤية أخّيك

Yarın eski karısını görmeye gideceğim.
سأذهب لرؤية زوجته السابقة غداً

Şu kağıtları okumayı bitirip Peyton'u görmeye gideceğim.
سأقوم بالإنتهاء من تصنيف الأوراق ثم سأذهب لزيارة بيتن لبعض الوقت

Branston Cole'u görmeye gideceğim.
فسوف أقابل " برانستون كول "

görmeye gideceğim onu.
في أحد هذه الأيام .. سأذهب لرؤيتها.

İşte ben de oraya gidip ne tarz işler yaptıklarını görmeye gideceğim.
لهذا سأذهب لأرى أحد من أجل العمل هناك

Yoo,bir kaç arkadaşıma görmeye gideceğim biraz büyük bi olay bilirsiniz...
سأذهب لأرى بعض الناس سوف نحتفل

Sen aileye göz kulak olurken ben de kız yukardayken görmeye gideceğim.
بينما تبقي عينيك على العائلة... سأذهب لأرى ماهي ساعية إليه..

Sanırım o karışık Etrafında, ama görmeye gideceğim
أظنّها تعبث معي، لكن سأذهب لأرى

Arabamı mahveden adamları görmeye gideceğim.
سأذهب لأرى الرجل الذي حطّمسيارتي...

Hayır, yarın büyük patronu görmeye gideceğim.
لا، سأذهب لرؤية الزعيم غدًا

Kız kardeşimi görmeye gideceğim.
سأذهب لرؤية أختي

Charlotte Cutler'ı görmeye gideceğim.
سأذهب لرؤية شارلوت كاتلر

Yarın Dr. Kornreich'i görmeye gideceğim, onunla bunu konuşacağım ve karar vereceğim.
سأذهب لرؤية الدكتور( كورنيك) غداً و سأتناقش معه في ذلك و سأتخذ قراراً

Babamı görmeye gideceğim.
سأذهب لرؤية أبي

- Büro doktorunu görmeye gideceğim.
سأذهب لزيارة طبيب المباحث الفيدرالية.

İşten sonra gelirim. Olmaz, işten sonra Gerry'i görmeye gideceğim.
لا، فسوف أقابل (جاري) بعد العمل

Öğleden sonra oraya onu görmeye gideceğim.
سأذهب لرؤيتها هناك بعد الظهيرة

- ...yine de Daniel'i görmeye gideceğim. - Seninle gelmek istiyorum.
ـ انا مازلت سوف اذهب لرؤية دانيل ـ ارغب بالذهاب معك

Babamı görmeye gideceğim.
اسمعي ، أنا ذاهب لرؤية والدي ، حسناً؟

Şimdi onu görmeye gideceğim, benim için biraz işi olduğunu söylüyor.
أنا ذاهب لرؤيته الآن، يقول أنّ لديه عملا من أجلي. -عمل من أيّ نوع؟

Ben onu görmeye gideceğim veya o beni görmeye gelecek.
سأذهب لرؤيته أو سيأتي هو لرؤيتي

Rachel'la ilişkim yürüyecek çünkü her fırsatta onu görmeye gideceğim.
حسنا، انا و (رايتشل) سننجح معاً، لأنني سأراها في كل فرصة اجدها.