Bana henüz gerçekleşmemiş, ama gelecekte yaşanacak şeyleri mi göstereceksin? | Open Subtitles | كنت على وشك أن تريني الأشياء التي لم تحدث ... |
Şimdi ben hücum beki olacağım ve sen de yapman gerekeni göstereceksin. | Open Subtitles | الآن ستجري الى الخلف و تريني ما الذي يجب عليك فعله |
Bana gelecekte olacakları göstereceksin. | Open Subtitles | و أنت ستريني الأشياء التي ستحدث في المستقبل |
Çünkü, ben sana bir babaya sahip olmanın ne kadar iyi bir şey olduğunu göstereceğim ve sen de bana baba olmanın ne harika bir şey olduğunu göstereceksin. | Open Subtitles | لإني سأريك كم هو رائع أن تحظى بأب و أنت ستريني كم هو رائع أن تكون أباً |
- Hileli bir vuruş mu göstereceksin? - Hileli vuruş değil. Sihirli bir numara. | Open Subtitles | سترينا خدعة اليس كذلك- هذا ليس وقت الخدع بل وقت السحر- |
Bana başka ne göstereceksin ihtiyar. Yaşlılık indirimi kartını mı? | Open Subtitles | ماذا سترينى ايضا, مؤقت قديم, بطاقة "ايه ايه ار بى"؟ |
Tamam, bana ne göstereceksin? | Open Subtitles | حسناً ما الذي ترغبين أن تريني إياه ؟ |
Bana malın nerede olduğunu göstereceksin. | Open Subtitles | إنك على وشك أن تريني أين هي القذارة |
Bana Serseriler adasına girmek için bir yol göstereceksin. | Open Subtitles | سوف تريني الطريق إلى جزيرة المنبوذين |
Bana cihazın nasıl işlediğini göstereceksin. | Open Subtitles | أريدك أن تريني كيف يعمل الجهاز |
Kıçından sürüklemem de gerekse, bana parayı göstereceksin. | Open Subtitles | وحتـّى لو اضطررت للركوب على ظهرك مثل (زورو)، سوف تريني النقود |
Bana parayı göstereceksin. | Open Subtitles | سوف تريني النقود |
- Görmediğim neyi göstereceksin bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ما الذي تتوقع بانك ستريني اياه والذي لم يسبق لي ان رايته مسبقا |
Dönüştüğün hâline mazeret olarak bu zor hayatını mı göstereceksin. | Open Subtitles | إذن ستريني أنك أصبحت ذلك بسبب حياة صعبة؟ |
O resimleri bana göstereceksin, anladın mı? | Open Subtitles | ستريني هذه الصور، هل تفهم؟ حالما نصل إلى المنزل، ستخبرني ببعض الأمور |
Konuş ya da öl evlat. Onu göstereceksin! | Open Subtitles | تكلم وإلا سأطلق عليك النار ستريني أين هي |
Pekâlâ, şöyle olacak Central Park'a küçük bir gezi düzenleyeceğiz ve sen de tam olarak nerede olduğunu göstereceksin. | Open Subtitles | حسنا ستسير الامور كالتالي سنذهب في رحله ميدانيه الي "سنترال بارك" و سترينا اين هي حسنا؟ |
Panzehiri göstereceksin bize, yoksa göstermiş olmayı dilersin. | Open Subtitles | سترينا المضاد أو ستتمنى إنّكَ فعلتَ |
Bana başka ne göstereceksin ihtiyar. Yaşlılık indirimi kartını mı? | Open Subtitles | ماذا سترينى ايضا, مؤقت قديم, بطاقة "ايه ايه ار بى"؟ |
Şimdi onlara dişlerini göstereceksin. | Open Subtitles | الآن سوف تريهم الأسنان |
Bana bir çıkış yolu göstereceksin. | Open Subtitles | سوف تدلينى على الطريق إلى الخارج |
Ona nasıl bir yol göstereceksin? | Open Subtitles | فأيّ سبيل سترشده إليه؟ |
Onu karşıya geçirebilmek için arkada oturup sınırda rozetini göstereceksin. | Open Subtitles | ليعبر بها الحدود... أنت اجلسِ في الخلف، وأظهري شارتك عند الحدود. |
Endişelenme. Evdeyken bunları göstereceksin. | Open Subtitles | لا تقلق، هذه اللوحة التي ستريها لزوجتك |