Müşteri getirtmeye yardımcı olmak için, benden onun Denizkızı gösterisini çekmemi istedi. | Open Subtitles | أرادني أن أصور عرض حورية البحر الخاص به للمساعدة في جلب الزبائن |
En az 24 saat. Işık gösterisini kaçıracak ne yazık ki. | Open Subtitles | على الاقل 24 ساعة من المحزن انه سيغيب عن عرض الضوء |
Ya da onun yerine Periler ile Merih Vakti'nin bir gösterisini izlemeye gidebiliriz. | Open Subtitles | أو عوضاً عَن ذلك، يمكننا الذهاب لحضور عرض ''فريق ''ذا بيكسي'' و''مارس فولتا |
Tornado her zamanki gösterisini yapamadı. | Open Subtitles | وهو كان محرج ملعون. إعصار دوّار قديم لا يستطيع أن ينظّم عرضه العادي. |
Orada günün gösterisini onların gözleri önünde yaptın. | Open Subtitles | لقد قمتي بأفضل أداء اليوم, ظهر ذلك في وجوههم |
Ve gülmekten gözleriniz yaşarsın istiyorsanız Rita Rudner'ın şamata dolu stand-up gösterisini kaçırmayın. | Open Subtitles | ولو كنت تبحث لتجعل عظمتك الطريفة تدغدغ لا تفوت عرض ريتا راندرز المضحك |
Bu küçük slide gösterisini "Silikon Vadisi" denilen bir yerde yaptım ve çok da düzgün yaptım. | TED | قدمت عرض الشرائح الصغير هذا في مكان يدعى وادي السيليكون قدمته على اكمل وجه. |
Bu fotoğrafın burada olmasının nedeni ise bu slide gösterisini birkaç yıl önce büyük ekonomik zirvede yapmam ve oradaki izleyicilerden bir adamın bana doğru gelmesi. | TED | و سبب ان هذه الصورة هنا هو انني قدمت عرض الشرائح هذا قبل بضعة سنوات خلال قمة اقتصادية كبرى وكان هنالك واحد من الجمهور اتى الي |
Burada yaptığım slayt gösterisini, iki yıl önce neredeyse 2:00 defa yaptım. | TED | لقد قمت بتقديم عرض الشرائح الذي قدمته منذ عامين أكثر من 2000 مرة |
Bu göreve hiç aldırmadıklarını sanıyordum. Jim'in gösterisini yayınlamadılar bile. | Open Subtitles | إنهم لم يكونوا مهتمين بتلك المهمة إنهم حتى لم يبثوا عرض جيم |
Dramatik bir sahne, yetenek gösterisini anlatmanın en kolay yoludur. | Open Subtitles | المشهد الدرامي هو أسهل الطُرق لتتخطّي عرض المواهب |
Evet, yetenek gösterisini yapamayız. Bu düşünülemez bile. | Open Subtitles | أجل ، لا نستطيع إجراء عرض المواهب هذا مُستحيل |
Yarınki uçuş gösterisini büyük sabırsızlık içinde bekleyeceğim. | Open Subtitles | أوه، أنا بانتظار عرض الطيران غداً بفارِغ الصّبر |
Annem bizi bekliyor. Orkide gösterisini kaçırırsak çok üzülür. | Open Subtitles | إنها تنتظرنا إن فاتنا عرض السحلبية ستنهار |
Haydi kızları mide bulantılarıyla baş başa bırakıp bu ucube gösterisini dışarıya taşıyalım. Ne dersin? | Open Subtitles | لنترك السيدات إلي غثيانهم الوشيك وننقل عرض غرابة الأطوار إلي الخارج |
Yarın gece yardım için düzenleyeceğin, defile gösterisini hepimiz merakla bekliyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن جميعا مهتمون بحفل جمع تبرعات عرض الازياء غدا |
Hey, annen bu partiyi hazırlamak için çok çalıştı, şimdi ona iyi davran yada kukla gösterisini iptal ederiz. | Open Subtitles | عملت أمـك جـاهدة على هـذه الحفلة ، لذا كن لطيفـا معهـا و إلا ألغينـا عرض الدمـى |
Sırrını çalman içindi, gösterisini geliştirmen değil! | Open Subtitles | لقد ارسلتك لسرقة اسراره , لا لتحسين عرضه |
Onun gösterisini berbat ettik ama o hâlâ içinde bu güzel fotoğrafı bana verecek büyüklüğü taşıyor. | Open Subtitles | افسدنا عرضه ولكن لا تزال لديه الطيبة ليعطيني صورة جميلة جدا |
Daha çok, konser yok edicisi. Adam neredeyse kendi gösterisini mahvetmiş. | Open Subtitles | أكثر كونه مُدمر الحفل الرجل قد أوشك على تخريب عرضه |
Sen de Cuma akşamı oğlunun gösterisini izlemeye giderek beni onurlandırırsınız. | Open Subtitles | ... ولكن هل تعرف, يُمكنك تشريفي بالذهاب لرؤية أداء ... ولدك في ليلة الجمعة |