"götürdüler" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخذوها
        
    • أخذوني
        
    • اخذوا
        
    • لقد أخذوا
        
    • اخذوه
        
    • أخذوك
        
    • أَخذوا
        
    • أخذونا
        
    • وأخذوا
        
    • اخذوني
        
    • أخذا
        
    • أخذوه إلى
        
    • يأخذون
        
    • أخذو
        
    • أخذوهم
        
    Onu götürdüler. Nadya'ya kalmasın dedim ve götürdüler. Open Subtitles وقد أخذوها، لقد أخبرت ناديا أنه يجب أن لا تكون هنا، لقد أخذوها
    Onu hastaneye götürdüler ve bir yatağa yatırdılar. - Birden kayboldu. Open Subtitles أخذوها للمستشفي ووضعوها فى السرير وبعدها أختفت
    Beni yargılamak için götürdüler ve tanık da 14 yaşında köyden bir çocuktu. Open Subtitles أخذوني مرة أخرى إلى قاضي البلدة وكانت هيئة المحلفين صبي عمره 14 عاماً.
    Carlos ile Dr. Rock'ı götürdüler! Esrarı gördüler! Open Subtitles لقد اخذوا كارولس و دكتور روك لقد رأوا الماريجوانا
    Ama bize henüz ödeme yapılmadı ve bilgisayarlarımızı götürdüler. Open Subtitles لكننا لم نتقاضى أجورنا و لقد أخذوا حواسيبنا
    - MR çektirmeye götürdüler. Open Subtitles لقد أخذوها من أجل .التّصوير بالرّنين المغناطيسيّ
    Onu büyük ihtimalle, doğru çevrede büyütmek için... - ... Dünyaya götürdüler. Open Subtitles من المؤكد أنهم قد أخذوها الى الأرض ليربونها في الجو الصحيح
    Yaklaşamadım. Onu ön tarafa götürdüler. Open Subtitles لم أتمكن من الإقتراب، لقد أخذوها من أمامي.
    Yeteri kadar yakınlaşamadım. Ön tarafa götürdüler. Open Subtitles لم أتمكن من الإقتراب، لقد أخذوها من أمامي.
    Onu sizin gibi karbon bazlı yaşam formlarını sattıkları Kırmızı Kale'ye götürdüler. Open Subtitles لقد أخذوها للقلعة الحمراء حيث يمكنهم بيع التشكيل الكربوني كأمثالكم
    Yinede iyi çocuklardı. Son gün beni deniz kenarına götürdüler, veda gezisi gibi bir şeydi. TED ولكنهم كانوا رائعين، وفي اليوم الأخير، أخذوني إلى البحر كرحلة، كنوع من الوداع.
    Saat 8.00 gibi beni polis merkezine götürdüler. Open Subtitles حوالي الساعة الثامنة أخذوني إلى مركز الشرطة
    20 milyon $ götürdüler ve senin elinde güvensiz bir bina var. Open Subtitles لقد اخذوا 20 مليون دولار فيما حصلت انت على مبنى غير آمن بين يديك
    Geçen hafta Filipinli komimizi götürdüler. Open Subtitles لقد أخذوا منا مساعد النادل الفلبيني الأسبوع الماضي.
    Meliorn'ı Seelie âlemine götürdüler. Open Subtitles لقد اخذوه ميليرون وعادوا به لى عالم سيلي
    Seni polis merkezine götürdüler mi? Open Subtitles هل أخذوك الى القسم ؟
    Zavallı adamı merkeze götürdüler. Open Subtitles أَخذوا هذا الرجل المسكين إلى وسط المدينة
    Bizi seninle ilk karşılaştığımız o beyaz kumullara götürdüler. Open Subtitles لقد أخذونا للكثبان الرملية, في المكان الذي رأيتك فيه لأول مرة
    Bence bütün gemiyi yakıp kalanları içlere doğru götürdüler. Open Subtitles الآن، ربما أحرقوا السفينة وأخذوا كل شيء.
    Adamlar gelip beni götürdüler. Open Subtitles لقد كان ذلك يوم الذي اتى به اولائك الاشخاص و اخذوني بعيد
    Kaçmakla kalmayıp Üçüncü Beyni de beraberlerinde götürdüler.... ...Üçüncü beyin var mı? Open Subtitles -لم يهربا فقط.. أخذا العقل الثالث معهما
    Onu Johnny'nin oteline ayinin yapılacağı yere götürdüler. Open Subtitles و أخذوه إلى الفندق الذى يقيم فيه جونى حيث قاموا بالشعائر
    - Topraklarınız çoraktı. Tarlaya buğday ektiniz ve papazlar da tüm ürünü alıp götürdüler. Open Subtitles نعم، كانت أرضكم فقيرة، كنتم تزرعونها قمحاً وكان الرهبان يأخذون المحصول كله.
    Hayır, gittiler ama bir sürü şey götürdüler. Bilgisayarları ve sunucuları. Open Subtitles لقد رحلوا, لكنهم أخذو الكثير من الأشياء كمبيوترات و سيرفرات
    Hepsinin öldüğüne inanamıyorum. Hem onları nereye götürdüler ki? Open Subtitles لا أصدق أنهم جميعًا قد ماتوا أين أخذوهم على كل حال؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more