"götürmelisin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تأخذني
        
    • أن تأخذ
        
    • تَأْخذَني
        
    • توصلني
        
    • تأْخذنى
        
    • تأخذها إلى
        
    • تأخذيه
        
    • ستأخذه إلى
        
    • أن تعيد
        
    • أن تأخذه
        
    • أن تأخذها
        
    • أن تأخذي
        
    • أن تأخذيني
        
    • يجب أن تخرجنا
        
    • عليك أخذ
        
    baba beni annemin olduğu yere götürmelisin, yoksa gerçekten kötü birşeyler olacak ona Open Subtitles أبي؟ يجب أن تأخذني إلى حيث أمّي، أو أن شيئاً سيئاً سيحدث لها
    Beni kasabaya geri götürmelisin. Şimdi çabuk. Lütfen! Open Subtitles يجب ان تأخذني الي المدينة مرة آخرى الآن بسرعة, ارجوك
    Bence belki de Carol'u başka bir doktora götürmelisin. Open Subtitles أعتقد أن عليك أن تأخذ كارول إلى طبيب آخر
    Beni oraya robot vücudu içinde götürmelisin. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَأْخذَني الي الجسمِ الآليِ
    O zaman belki de sen götürmelisin, bir süreliğine saklanmak için. Open Subtitles ربما إذا توصلني في النهاية إختبئ قليلاً
    Beni hemen Konsolos Han'a götürmelisin. Open Subtitles أنت يجِب أن تأْخذنى لارى القنصلِ هان مباشرة
    Eğer gelirse eski gümüş madenine götürmelisin. Open Subtitles إذا أتت إلى هنا, يجب أن تأخذها إلى منجم الفضة القديم
    Onu yarın okula yanında götürmelisin. Open Subtitles ربما يجب فقط أن تأخذيه معكى إلى المدرسه غدا
    Umarım buna değmiştir çünkü şimdi onu parka götürmelisin. Open Subtitles أرجو أن يكون ذلك يستحقّ، لأنّك ستأخذه إلى الحديقة.
    Bu elbiseyi Amerika'ya götürmelisin, Cadılar Bayramında tekrar giyersin. Open Subtitles يجب أن تعيد هذا الزي للولايات المتحدة يمكنك أن ترتديه في عيد الهالوين
    Onu götürmelisin ve ne kadar sürerse sürsün onu korumalısın. Open Subtitles يجب أن تأخذه معك ، يجب ان تحميه مهما حدث.
    Bence çocukları kiliseye daha sık götürmelisin. Open Subtitles أعتقد أنك ينبغي أن تأخذي الاطفال الى الكنيسة أكثر
    Claudia'ya beni hastaneye götürmelisin, birşeyler kötü gidiyor dedim. Open Subtitles قلت لكلوديا من الأفضل أن تأخذيني للمستشفى
    Beni Corrigan'a götürmelisin. Beni Paris'e götürmek zorundasın. Open Subtitles عليك أن تأخذني إلى كوريغان عليك أن تأخذني لباريس
    Londra'nın kuzeyinde, eski bir UNIT üssü var. Erişim kodlarını buldum. Tom, beni oraya götürmelisin. Open Subtitles في قاعدة قديمة ليونيت في شمال لندن وقد وجدت رموز الدخول، وعليك أن تأخذني لهناك
    Düşman bölgesinde 20 kilometre geçmem gerek. Beni götürmelisin. Open Subtitles علي أن أعبر20فرسخ من الأراضي المعادية أنا بحاجة إلى أن تأخذني
    Beni hemen şimdi odana götürmelisin. Open Subtitles ينبغي عليك التأكد بأنك تأخذني الى غرفتك الأن
    Pasaportları onaylanmaları için, havaalanına üç gün önce götürmelisin. Open Subtitles يجب أن تأخذ جوازات السفر إلى المطار قبل ثلاثة أيام للحصول على الموافقة
    Bizi götürmelisin. Open Subtitles يجب أن تخرجنا
    O zaman Clarice ve bu bebeği sıcak, şefkatli, büyütülebilir ve evet normal bir eve götürmelisin. Open Subtitles إذاً عليك أخذ " كلاريس " وطفلها إلى منزل دافئ محب ومغذي , وأجل طبيعي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more