"götürmeliyim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن آخذ
        
    • إيصال
        
    • أخذك إلى
        
    • أن آخذها
        
    • أأخذ
        
    • آخذه إلى
        
    • اخذه
        
    • أعيده
        
    • أن أوصل
        
    • يجب أن أحضر له
        
    • يجب أن أخذ
        
    • يجب ان اخذ
        
    • علي أن أعيد
        
    • إصطحاب
        
    • إعادتك
        
    Kirli çamaşırları götürmeliyim. Bekler misiniz? Open Subtitles يجب أن آخذ الغسيل لأمى هل يمكن إنتظارى دقائق ؟
    İpi karşı tarafa götürmeliyim. Open Subtitles ما زال يتوجّب علينا إيصال هذا الحبل إلى الجانب الآخر
    Belki de tutuklamayı engellediğin için seni şehir merkezine götürmeliyim. Open Subtitles لربما علي أن أخذك إلى قسم الشرطة بتهمة عرقلة الاعتقال
    Onu içeriye götürmeliyim. Sen de gitmelisin. Open Subtitles لابد أن آخذها إلى الداخل، عليكَ ان ترحل
    Bunları laboratuara götürmeliyim ve bakalım bunu kanıtlayabilecek miyim? Open Subtitles أعذرينى ، يجب أن أأخذ هذه النتيجة إلى المعمل لأحصل على تأكيد لكل هذا
    Onu asla üzgün olamayacağı bir yere götürmeliyim. Open Subtitles يجب أن آخذه إلى مكانٍ يستحيل أن يكون به حزينـاً
    Onu eve götürmeliyim ve Larry'nin önünde becermeliyim. Open Subtitles يجب ان اخذه الى البيت واضاجعه امام لاري
    Hey, belki de güvende olması için onu eve götürmeliyim ne dersin? Open Subtitles أتعلمين، أعتقد أنني يجب أن أعيده إلى المنزل لأبقيه بأمان
    Bunu Vince'e götürmeliyim, sonra bombayı hallederim. Open Subtitles علي أن أوصل هذا لفينس و بعد ذلك سأهتم بالقنبلة
    Eğer bu doğruysa, birini de yanımda götürmeliyim, değil mi? Open Subtitles إذا كان هذا صحيح، يجب أن آخذ شخص ما معي
    Eğer bu doğruysa, birini de yanımda götürmeliyim, değil mi? Open Subtitles إذا كان هذا صحيح، يجب أن آخذ شخص ما معي
    Ona reçel veya sakinleştirici başka bir şey götürmeliyim. Open Subtitles علي أن آخذ له بعض الهلام أو شيئاً آخر مهدئ
    Bu kitabı güvenli bir yere götürmeliyim. Open Subtitles أجل،ينبغي إيصال هذا الكتاب إلى مكان آمن.
    Trajediden bahsetmişken, anneni işe götürmeliyim. Open Subtitles بمناسبة هذا الحديث علي إيصال أمك للعمل
    Bu adamı daha rahat bir yere götürmeliyim. Open Subtitles أريد إيصال هذا الرجل إلى مكان مريح
    Her halükarda seni güvenli bir yere götürmeliyim. Open Subtitles في الحالتين, علي أخذك إلى مكان آمن.
    Seni babama götürmeliyim. Open Subtitles يتحتم بي أن أخذك إلى أبي
    Benzin sızdırıyor. Onu Charlie'nin garajına götürmeliyim. Open Subtitles هناك تسرب في الزيت، يجب (أن آخذها لورشة (تشارلي
    Bak, bunu polise götürmeliyim. Open Subtitles دم إنظري، يجب أن أأخذ تلك المعلومة إلي الشرطة
    O savaşta öldü ve onu Valhalla'daki Einherjar'a götürmeliyim. Open Subtitles و يجب علي أن آخذه إلى إنهرجار في فالهالا
    Aman Tanrım artık götürmeliyim. Open Subtitles يجب علي أن اخذه بنفسي
    Ve onu hemen Chicago'ya, Bebek'e götürmeliyim. Open Subtitles نعم ، يجب أن أعيده إلى بيب في شيكاغو فوراً
    Yardım etmek isterdim baba ama çocukları eve götürmeliyim. Open Subtitles أتمنى لو أستطيع أن أساعدك أبي و لكن يجب أن أوصل الأولاد للبيت
    Daha fazla soru sormadan bifteği götürmeliyim. Open Subtitles يجب أن أحضر له اللحم قبل أي سؤال آخر
    Bin! Baba, yaratıcımı fabrikadaki öteki sinir kaskına götürmeliyim. Open Subtitles يجب أن أخذ صانعي إلى تلك الخوذة الآخري بالمصنع
    Çocukları daha güvenli bir yere götürmeliyim. Open Subtitles يجب ان اخذ الاطفال الى مكان آمن
    Seninle konuşamam şu an. Bu filmi New York'a götürmeliyim. Open Subtitles لا يمكنني أن أتكلم معك علي أن أعيد هذا الفيلم إلى نيويورك
    Çocukları eve götürmeliyim. Open Subtitles عليّ إصطحاب الأطفال إلى المنزل
    Seni Chatelet'e geri götürmeliyim. Open Subtitles علي إعادتك إلى الشاتليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more