300 yıl önce, gözü pek bir adam çok tehlikeli bir yolculuğa çıktı, ve asla geri dönmedi. | Open Subtitles | منذ 300 سنة، خرج رجل جريء في رحلة محفوفة بالمخاطر ولم يعد منها أبداً. |
Kendinden emin fırça darbeleri. Renklerin böylesine gözü pek kullanması. | Open Subtitles | ضربات فرشاة واثقة استخدام جريء للألوان |
gözü pek fakat tedbirli ol. | Open Subtitles | .كن جريء ولكن بتروي |
gözü pek Dedektif bir şeylerden şüphelenmişti ama elinde kanıtı yoktu. | Open Subtitles | شك المحقق المكتشف بجريمة قتل، لكنه لم يتم إثبات أي شيء. |
gözü pek Dedektif. | Open Subtitles | المحقق المكتشف. |
Bu arada, gözü pek masum kız imajımı tamamlamak için kız kardeşinin bisikletini ödünç almam gerek. Merhaba Bayan Gilmore. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنا بحاجة إلى اقتراض دراجة اختكِ لاترسيخ برائتي الجريئة |
"Bu gözü pek şövalyenin seni kurtarmasını istiyor musun? | Open Subtitles | هل تتمنين أن ينقذك هذا الفارس المتهوّر ؟ |
Hayatımı kurtardın. Sen cesur ve gözü pek bir Yeşil Fenersin. | Open Subtitles | أنتَ أنقذتَ حياتى، أنتَ شجاع و فتى "جرين لانترن" جريء... |
Bazen gözü pek olmak zorundasınız. | Open Subtitles | أحيانًا عليك أن تكون جريء. |
gözü pek bir hareket. | Open Subtitles | . ياله من عمل جريء |
Bilirsin ya, sen gözü pek bir adamsın | Open Subtitles | أنت شخص جريء |
'Tuğgeneral rütbesiyle, birliğini gözü pek bir saldırıya kaldırmış...' '... cephanesi tükendiği halde, meşhur tabancası ve anıtsal bir blöften... '...başka bir şeyi olmaksızın, karşısındaki düşman kumandanı ile karargâhını...' '... ele geçirmişti.' | Open Subtitles | ولا حقا ,كجنرال فى قسمه الخاص فقد تميز بجرأته وادارته الجريئة حتى قام بالتسليح للجيش, واستخدام مسدسه المشهور وخدعه التذكارية |
Eskisi gibi gözü pek olabilirsin. | Open Subtitles | المتهوّر رجع لعهده السابق |