"göz önünde bulundurursak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالنظر إلى
        
    • بإعتبار
        
    • باعتبار أن
        
    Dikkatinizi çekmek istediğim şey, delilleri göz önünde bulundurursak 8 yıl makul. Open Subtitles الشيء الذى أود الإشارة إليه أنه بالنظر إلى الأدلة ثماني سنوات معقولة
    Durumları göz önünde bulundurursak bu ironik görünebilir ancak şiddetten nefret ederim. Open Subtitles قد يبدو ذلك الأمر مُثيراً للسخرية بالنظر إلى الظروف لكني أمقت العُنف
    Normalde reddederdim, ama şu anki durumumuzu göz önünde bulundurursak... Open Subtitles عادة ارفض عرضها لكن بالنظر إلى وضعنا الحالي
    Aile yadigarı olduğunu göz önünde bulundurursak, geri almak istemenize şaşmamalı. Open Subtitles حسناً ، بإعتبار أنّها إرث لا عجب أنّك أردتَ إستعادته
    Seni üç yaşından beri görmediğimi göz önünde bulundurursak sanırım bana büyükbaba demeni beklememeliyim. Open Subtitles بإعتبار اني لم أراكِ منذ أن كنتي في الثالثة لا أفترض أنكِ ستدعوني بجدّي
    Kira ortaya çıktığından beri suç oranının düştüğünü göz önünde bulundurursak, bu sonuç çok normal. Open Subtitles باعتبار أن نسبة الجريمة قد نقصت بظهور كيرا ، فهذه النتيجة متوقعة
    - Mulder'ın dairesindeki soğukkanlılıkla öldürülmüş adam ve senin onu bilerek yanlış teşhis etmeni göz önünde bulundurursak, evet korkuyorum. Open Subtitles -حسناً, باعتبار أن الرجل الميت.. بشقة مولدر قُتل بدم بارد.. وأنكم سوف تخطئون تعرف هويته, أجل, أنا خائفة.
    Beni çok iyi yansıtmıyor ama satış rakamlarını göz önünde bulundurursak halin vaktin yerindedir. Open Subtitles إنك لم تصوريني على نحو يليق بي، ولكن بالنظر إلى مبيعات الكتاب، فأنا أفترض أنك ميسورة الحال في الوقت الحالي.
    Hakkında konuşmayacağımız durumu göz önünde bulundurursak bence hepimiz aktörlere yardım etmeliyiz. Open Subtitles بالنظر إلى الموقف والذي لن نخوض في غماره فإنه يجب علينا أن نساعد الممثلين أن يخوضوا غمار المسرحية
    Ailemde yaşananları göz önünde bulundurursak, benim de ihtiyacım var aslında. Open Subtitles بالنظر إلى الفوضى التي تجري بين والداي
    Korkunç ağaç budama yeteneğinizi göz önünde bulundurursak, keşke kalsaymışız. Open Subtitles حسناً، بالنظر إلى مشهد فن الـ"توباري" المروع، -عليّ القول لم نكن كذلك
    Bugün Almeida'nın bizim için yaptığı şeyleri göz önünde bulundurursak, bir sorunum yok. Open Subtitles بالنظر إلى ما فعله (ألميدا) من أجلنا اليوم, فلا مانع لدي
    Hakim bey, ulusumuzun güvenliği tehlikede olduğunu göz önünde bulundurursak bayan Armstrong'un göz altında tutulması gerektiğini söylüyorum. Open Subtitles حسنا، يا حضرة القاضي، بالنظر إلى التهديد المباشر لأمننا الوطني لذلك أن أطلب بأن يتم الآن اتهام السيدة (آرمسترونج) بازدراء المحكمة وأن يتم احتجازها فورا
    Ama şu karadul durumunu göz önünde bulundurursak çocuk bu dünyada veresiye yaşıyordu zaten. Open Subtitles لكن بإعتبار حالة الحداد التي تعيشينها، لقد كان يعيش في الوقت الضائع على أي حال.
    Riskleri göz önünde bulundurursak, yakından ilgileniyor gibi görünmüyorsunuz. Open Subtitles , بإعتبار الحصص لا تبدو مٌنشغلاً بالذات
    - Olanları göz önünde bulundurursak iyiyim. Open Subtitles أنا بخير بإعتبار
    Warblerların çok iyi olduğunu ve birçoğumuzun ilk yarışması olduğunu göz önünde bulundurursak, bence gayet uygun. Open Subtitles بإعتبار أن الـ(واربلرز) جيدون جداً، وأنها المنافسة الأولى للعديد منكم، أظن أنه من اللائق.
    İşi istiyor musun? Hayır dersem karımın beni öldüreceğini göz önünde bulundurursak... Open Subtitles تريدها؟ باعتبار أن زوجتي ستقتلني إن رفضت...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more