"göz yaşartıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مسيل للدموع
        
    • المسيل للدموع
        
    • غاز الدموع
        
    • المسيلة للدموع
        
    Bu insanlara karşı kazanamazsın. 60'larda Berkeley'deki protestolarımın neye yaradığını biliyor musun? Göz yaşartıcı gaz kutusuyla kafama açılan 16 tane yaraya. Open Subtitles لايمكنك الفوز مع هولأ الناس ندبه16 في رأسي من علبة غاز مسيل للدموع
    Genç jargonu kullandı. Göz yaşartıcı gazı hazırla. Open Subtitles لقد استخدم لهجة المراهقين القِ غاز مسيل للدموع
    "Güçlü bir böcek zehriyle mazot ve Göz yaşartıcı gazı karıştırarak dokuz kilodan daha ağır bir şeyi öldürmeyecek dümeninizi hazırlamış olursunuz." Open Subtitles "مبيد حشري قوي, مخلوط مع غاز مسيل للدموع و وقود الديزل" "ستؤدي الخدعة" "بدون قتل اي أحد يزن أكثر من 20 باوند"
    Sadece bir patlama ve Göz yaşartıcı bombalar kafamıza yağar Open Subtitles مجرد انفجار واحد الغاز المسيل للدموع يسقط كالمطر
    Göz yaşartıcı gaz görmeyi engelliyordu. Open Subtitles حسناً، كانَ من الصَعب الرؤية بسبب غاز الدموع احتمينا أنا و تيم ماكمانوس خلفَ عمود
    Bir koç başı, askeri sınıf Göz yaşartıcı gaz, ve bir bomba atar? Open Subtitles ستخترق جدار ذلك القبو كأنها تخترق ورق رقيق معول للأختراق , غاز عسكري مسيل للدموع
    Göz yaşartıcı gaz püskürtücülü yönsel mikrofona ihtiyacın oldu mu hiç? Open Subtitles هل سبق واردت مكبر صوت متعدد الاتجاهات مع إمكانية تحويله إلى صمام غاز مسيل للدموع ؟
    Bilirsin işte. Bomba atar ve Göz yaşartıcı gazla yapılan zırhlı araba soygunu. Open Subtitles أتعلم، سرقة عربة مصفّحة، وقاذف قنابل، وغاز مسيل للدموع.
    Neyse, bu odada Göz yaşartıcı gaz ile ölmeden önce biraz zamanım olduğuna göre, Open Subtitles على اي حال، لدى بعض الوقت لامضيه قبل أن تملئ هذه الغرفه بغاز مسيل للدموع
    Çünkü Göz yaşartıcı bomba atılmıştı. Open Subtitles قنبلة غاز مسيل للدموع كانت قد ألقيت
    Göz yaşartıcı gaz, karakolda iki gece, yediğim tonla yumruk. Open Subtitles غاز مسيل للدموع ,حجز لمدة ليلتين في مركز الشرطة... الضرب المبرح...
    Göz yaşartıcı gaz, zayıf noktam. Open Subtitles غاز مسيل للدموع ، نقطة ضعفي الوحيدة
    Unutmayın, sadece Göz yaşartıcı gaz ve duman bombası kullanılacak! Open Subtitles تذكر غاز مسيل للدموع وقنابل الدخان فقط
    "Göz yaşartıcı gaza maruz kaldığınız ilk an belleğinizden asla çıkmaz." Open Subtitles "لن تنسى اول مرة تتعرض فيها لإنفجار غاز مسيل للدموع"
    Sadece Göz yaşartıcı, gerizekâlı! Open Subtitles هذا غاز مسيل للدموع أيّها الأحمق
    İlginçtir, Göz yaşartıcı gaz vardı. Open Subtitles بغرابة، كان هناك غاز مسيل للدموع حقاً؟
    Sonunda Göz yaşartıcı gaz alıp püskürtmüştüm evden. Open Subtitles في الأخير أشتريت غاز مسيل للدموع
    Em City'nin elektriğini ve suyunu keselim, sonra gece içeriye Göz yaşartıcı bomba atalım. Open Subtitles برأيي، نقطع الماء و الكهرباء، والليلة, وبينا هم قابعون في الظلام، نُطلق الغاز المسيل للدموع.
    Sonra gece içeriye Göz yaşartıcı bomba atalım. Open Subtitles عِندها الليلَة عندما يقبعونَ في الظلام، نُطلقُ غاز المسيل للدموع
    Amerikan güvenlik güçleri öğrencileri dağıtmak için Göz yaşartıcı gaz kullandı. Open Subtitles - التفت وانظر إلى هذا استخدموا الغاز المسيل للدموع لتفريق الطلبة
    Eğer aramazsa, yanımızda koçbaşı ve Göz yaşartıcı gaz hazır. Open Subtitles حسنا, إن لم يفعل, فهناك دائما غاز الدموع والمقلاع
    O sabah polis, kalabalığı dağıtmak için Göz yaşartıcı bomba atmaya başladı. Open Subtitles في الصباح بدأت الشرطة بإلقاء القنابل المسيلة للدموع لتفرق الحشد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more