"gözaltından" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحجز
        
    • الحبس
        
    Ron Wieland'ın gözaltından kaçışı, bunlar Stanton geldikten sonra oldu. Open Subtitles وهروب ويلاند من الحجز كل هذا حدث بعد وصول ستانتون
    Nasıl karıştığı açık değil, ama gözaltından kaçtı ve kaçak kabul ediliyor. Open Subtitles طبيعه تدخله ليست واضحه و لكنه هرب من الحجز و يعتبر الان هارب
    Yine de erkek arkadaşınla gözaltından kaçma durumunuz var. Open Subtitles ولكن هناك أمراً واحدا وهو محاولة هروبكِ أنتِ وصديقك من الحجز
    gözaltından kaçtığını... ..ve gidip karını öldürdüğünü söylediler. Open Subtitles انهم يقولون بأنك هربت من الحبس وأنك قتلت زوجتك انهم يريدونك
    Annen velayetini vermiyor... Ben gözaltından kurtarıyorum. Open Subtitles فأمك تحاول أن تحوز بحق رعايتك و أنا أقوم بإخراجك من الحبس
    Tek bildiğim, CIA'in onu birkaç saat önce bir operasyonla aldığı ama onun gözaltından kaçtığı. Open Subtitles كل ما اعرفه، ان وكالة الإستخبارات المركزية احتجزته قبل ساعات عدة في عملية ولكنه هرب من الحجز
    Dünyanın en çok aranan adamlarından biri federal gözaltından kaçtı. Open Subtitles أحد أكثر الرجال المطلوبين فرَّ من الحجز الفدرالي
    - Biri paranoyak ve toplumdan dışlanmış, ...diğeri de konuşarak gözaltından çıkmaya çalışan bir adam. Open Subtitles رجل ٌمنعزل مُصابٌ بجنون العظمة يحاول أن يتحدث إلى نفسه في الحجز.
    Az önce Protector'ün komutanı ve adamlarının gözaltından kaçtıklarını öğrendim. Open Subtitles القائد وطاقمه قد هربوا من الحجز
    Jack Bauer, Nina Myers'ı gözaltından kaçmaya çalışırken vurup öldürdü. Open Subtitles (جاك) قتل (نينا) بينما كانت تحاول أن تهرب من الحجز
    gözaltından kaçma olayı hala bir sorun teşkil ediyor. Open Subtitles لا تزال هناك مسألة هروبك من الحجز.
    Koruyucu gözaltından çıkmadıkça da duymayacaksınız. Open Subtitles ولن تفعل حتى يخرج من الحجز الوقائي
    Koruyucu gözaltından çıkmadıkça da hiçbir şey duymayacaksınız. Open Subtitles ولن تفعل حتى يصل إلى الحجز الوقائي
    Jack Bauer isimli şüpheli, gözaltından firar etmiş durumda. Open Subtitles لدينا مشتبهٌ به، (جاك باور) والذي فر من الحجز
    Eğer suikastçı Reed'e tuzak kurup dikkat dağıttıysa yanlış kişiyi gözaltından tutuyoruz demektir. Open Subtitles إن كان المجرم أوقع بـ(ريد) ليلهينا فذلك يعني بأنه لدينا الشخص الخاطئ في الحجز
    Ona ulaşmaya, koruyucu gözaltından çıkarmaya çalışıyor. Open Subtitles أعتقد أنّه يحاول الوصول إليها لإغرائها للخروج من الحبس الوقائي
    Koruyucu gözaltından kaçtı ve ondan sonra ondan asla haber alınamadı. Open Subtitles لقد هرب من الحبس الوقائي و لم يسمع أحد عنه مرة أُخرى
    Koruyucu gözaltından kaçtı ve bir daha ondan haber alınamadı ta ki şimdiye kadar. Open Subtitles هرب من الحبس الوقائي ولم يسمع به أحد مرة أخرى، حتى الآن.
    Onun bir kaçak olduğu ortaya çıktı. Eski bir mahkummuş. Cinayet suçundan tutukluyken gözaltından kaçmış. Open Subtitles إتّضح أنه هارب، مجرم سابق، فرّ من الحبس بتهمة قتل!
    Tabii gözaltından kaçma suçun hâlâ duruyor. Open Subtitles بالطبع تبقى تهم الهرب من الحبس
    gözaltından kastin hapishane. Open Subtitles الوصاية تعني الحبس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more