Oğlunuz kaçırılmadan önce Göze çarpan bir şey var mıydı? | Open Subtitles | هل كان ثمة أمر بارز في اللحظات السابقة لخطف ابنك؟ |
1944 Mayıs'ında Auschwitz'in Göze çarpan ziyaretçilerinden biri Adolf Eichmann'dan başkası değildi. | Open Subtitles | "وزائر بارز أتى إلى"آوشفيتس أثناء مايو 1944 "لم يكن سوى "أدولف آيشمـان |
Süper iletkenler kuantum fiziğinde bir mucize, bunların Göze çarpan en önemli özellikleri yavaş yavaş anlaşıldı ve önemli hale geldi | Open Subtitles | قابلية الوصل الكهربي الفائقة هي معجزة فيزياء الكم وانها مثال بارز كيف أصبحنا تدريجيا سادة للمادة نفسها |
Hepinizi bir arada bir yerde toplayıp içinizde Göze çarpan biri var mı diye bakmak istedik. | Open Subtitles | اعتقدنا أننا سنلقي نظرة عليكم جميعا ً في مكان واحد -ونرى إن برز أحد |
Göze çarpan ikinci şey ise, eğer şampiyon Go oyuncularından biriyle konuşursanız, bu kişi oyun oynarken düşündüğü şeyin ne olduğunu tam olarak ifade edemez. | TED | الشيء الثاني الذي برز هو أنك إذا تحدثت إلى أحد أبطال لعبة (جو) فلن يتمكنوا بالضبط حتى من تفصيل ما يفكرون به أثناء لعب اللعبة. |
Garip saçlı Göze çarpan birisi bana doğru yürüdü, gözüme baktı ve dedi ki, | Open Subtitles | ذاك الرجل العنفوانيّ غريب الشعر سار إليّ مباشرةً، فنظر في عينيّ وقال |
Göze çarpan hiçbir şey yok. Kızlara çok kötü davrandığını duydum. | Open Subtitles | ليس هناك شيء بارز - أسمع انه قاسي مع فتياته - |
Göze çarpan kaşlarım var, dolayısıyla bakıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | لدين جبين بارز و أفعل ما بوسعي لتغطيته |
Buradaki Lübnan cemiyetinde Göze çarpan bir iş adamı. | Open Subtitles | رجل أعمال بارز في المجتمع اللبناني هنا. |
Mahallenin Göze çarpan insanlarındandım. | Open Subtitles | أنا عنصر بارز في الحي |
Monica, Göze çarpan... | Open Subtitles | - مونيكا، هذا بارز... - م؟ |
- Göze çarpan biri mi var? | Open Subtitles | هل برز أيّ شيءٍ؟ أجل. |
Göze çarpan bir şey var mı? | Open Subtitles | هل برز أي شئ؟ |
Garip saçlı Göze çarpan birisi bana doğru yürüdü, gözüme baktı ve dedi ki, | Open Subtitles | حدث أسوأ شيء {\pos(190,230)}ذاك الرجل العنفوانيّ غريب الشعر سار إليّ مباشرةً، فنظر في عينيّ وقال |