| Son birkaç günde kaybettiğim onca şeyden sonra, ismimi de kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | مع كل ما خسرته في الأيام الأخيرة، لا يمكنني تحمل خسارة اسمي أيضاً |
| Sicilimde tek bir hata olmasını göze alamam. Bir gün general olacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل حدوث أي أخطاء في سجلي سأصبح جنرال يوما ما |
| Muhtemelen bu ameliyatı eninde sonunda olmak zorundayım ama o zamana kadar ona yakın olmamı sağlayan tek şeyi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أعلم أني عاجلاً أم آجلاً سأخضع لتلك الجراحة لكن حتى ذلك الحين، لن أخاطر بفقدان الشيء الوحيد الذي يجعلني على مقربة منها |
| Buraya elektronik güvenlik kurma riskini göze alamam, Doktor'u uzak tutmalıyım. | Open Subtitles | لا أستطيع المجازفة بنظام حماية آلياً علينا أن نبقي الدكتور خارجاً |
| Askerler arasında salgın başlamasını göze alamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع المخاطرة بإمتلاك قوّاتي إنشرْ هذا الوباء |
| Bunu göze alamam, CEO'luk için aday gösteriliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمّل زلة لسان فأنا الرئيس التنفيذي |
| Kadın-erkek meselesine bulaşmayı göze alamam. | Open Subtitles | لدي الكثير من المحلات التي ستفتح الاشهر القادمة لا استطيع تحمل ان اكون مرتبط |
| L tahta bana dayak başka bir iblis riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخاطر أن يأتي مشعوذ آخر و يحاربني على التاج |
| Ben de yakalanmayı göze alamam. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه يمكنني المخاطرة بذلك أيضاً |
| O çocukları bir daha kaybetmeni göze alamam. Aylardır başımdaki en kötü bela oldular. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمل فقدانهما مجدداً كانا من أولوياتي منذ أشهر |
| Güven bana, yakalanmayı göze alamam. | Open Subtitles | ثق بي , لا يمكنني تحمل تبعات أن نضبط أكثر مما يمكنك |
| Umarım öyledir, en iyi müşterimsin. Seni kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أتمنى ألا يحدث ذلك, أنت أفضل زبون عندي, لا أستطيع تحمل فقدانك |
| Umarım öyledir, en iyi müşterimsin. Seni kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أتمنى ألا يحدث ذلك , أنت أفضل زبون عندى , لا أستطيع تحمل فقدانك |
| Sonunda ailemi geri aldım ve onları kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | لقد عدت لعائلتي أخيراً، و لن أخاطر بأن أفقدهم ثانية |
| Yani, o adamın sokaklara dönme riskini göze alamam, sevdiğim birine yaptıklarından sonra hele. | Open Subtitles | أعني لن أخاطر بإعادة هذا الرجل إلى الشوارع لكن الإقرار بهذا بعد ما فعله بشخص أحببته |
| Senin hakkında yanılıyor olma ihtimalini göze alamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المجازفة بأنْ أكون مخطئةً بشأنك |
| Bir cesedi daha göze alamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع المخاطرة بإكتشاف جثث اخرى. |
| Seni şimdi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمّل التفكير في فقدانكَ الآن |
| Bu riski göze alamam. (Martı çığlıkları) | Open Subtitles | أخشى اننى لا استطيع تحمل هذه المخاطرة |
| Kafama bir mermi sıkılmasını göze alamam. | Open Subtitles | لذلك لا يمكنني أن أخاطر برصاصة على الرأس |
| Ben de yakalanmayı göze alamam. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه يمكنني المخاطرة بذلك أيضاً |
| Başka bir hatayı göze alamam. | Open Subtitles | استمع إلىّ ، لا يُمكنني تحمل خطأ آخر |
| Her yerde yaşayabilmem için göze alamam. | Open Subtitles | لم يعد بإمكاني أن أتحمل كلفة العيش في أي مكان |
| İkinizi de kovardım ama şu anda personel çıkartmayı göze alamam. | Open Subtitles | كنت لأطردكما سوياً حالاً لكن لا يمكننى تحمل خسارة القوة العاملة |
| Kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca bunu da kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | ونظراً لأنّي خسرتُ كلّ شيءٍ آخر، لا يُمكنني تحمّل خسارة ذلك أيضاً. |
| - O riski göze alamam. | Open Subtitles | - لا أستطيع أن تأخذ تلك الفرصة. |
| Bunların arasına Confessor Anayı da eklemeyi göze alamam. | Open Subtitles | لا أتحمل أن أزيد أم الراهبات إلي عدد القتلي |