Eski Yunanlı gökbilimcilerin en parlak yıldızlarla ilgili gözlemlerini inceledi. | Open Subtitles | تأمَّل في الملاحظات التي قام بها فلكيو الإغريق لألمع النجوم |
Kepler bir yolunu bulup Tycho'nun hassas gözlemlerini ailesi isteksiz davransa da elde etti. | Open Subtitles | أبدع كيبلر فى استخلاص الملاحظات والمشاهدات من عائلة تيخو وأقربائه |
Dr Thompson'un astronomik gözlemlerini inceledim. | Open Subtitles | لقد قرأت الملاحظات الفلكية للدكتور ثومبسون |
Kepler Tycho'nun gözlemlerini anlayabilmek için yoğun bir ihtirasla çalıştı. | Open Subtitles | تعامل كيبلر بعاطفة شديدة لكى يفهم مشاهدات وملاحظات تيخو براهى |
Sonra, çok sayıda astronom Vera'nın gözlemlerini kontrol ettiler, ya onun iddiasını çürütmek ya da bu gizemli karanlık maddenin ne veya nerede olabileceğini keşfetme amacıyla. | Open Subtitles | وقريبا كان العشرات من الفلكيين يتفحصون مشاهدات (فيرا) إما لإفشالها أو الإسراع لإكتشاف |
Öğrenciler, dijital günlüklerine dönüp gözlemlerini, kazançlarını, düşüncelerini ve kanıtlarını paylaşırlar. | TED | عندما يعود الطلاب إلى سجلاتهم الرقمية، يتشاركون ملاحظاتهم وادعاءاتهم، والمنطق والأدلة. |
Eski Yunanlı gökbilimcilerin en parlak yıldızlarla ilgili gözlemlerini inceledi. | Open Subtitles | عن طريق قراءة الملاحظات التي قام بها الفلكيون الإغريق القدماء لألمع نجوم السماء |
Aynı yıldızlara dair 1800 yıl sonraki kendi gözlemlerini bu eski gökbilimcilerin gözlemleriyle kıyasladı. | Open Subtitles | وقام بمقارنة ملاحظتهم مع تلك الملاحظات التي قام بها بنفسه, بعد 1800 سنة |
Orada, tutulma sırasında gözlemlerini tamamlamak için yaklaşık iki dakikası olacak. | Open Subtitles | سيكون لديه دقيقتين هناك لاتمام الملاحظات اثناء الخسوف |
Bay Bukovitz'in gözlemlerini destekleyen mahkememdeki düzinelerce avukatlardan geliyor. | Open Subtitles | هم من بين العشرات من المحامين في المحكمة الخاصة بي دعم الملاحظات السيد Bukovitz ل. |
Ama yeniden, bu ödüller bu büyük oyun sistemleri uzmanlığını bu çekiciliği, milyonlarca insan saatinin verisini ve gözlemlerini almak için ve bu geri bildirimi insanların bağlılığını arttırmak için kullanabilecekmiş gibi çok hesaplı bir şekilde ayarlayabiliriz. | TED | لكن عودة مرة أخرى, هذه المكافآت يمكن معايرتها على وجه التحديد لو كنا قادرين على توظيف هذه الخبرة الواسعة من نظم الألعاب لرفع ذلك النداء, للحصول على البيانات و أخذ الملاحظات, من ملايين الساعات من وقت البشر و جعل تلك التقارير تصب في أخدود زيادة الاشتباك. |
Aynı yıldızlara dair 1800 yıl sonraki kendi gözlemlerini bu eski gökbilimcilerin gözlemleriyle kıyasladı. | Open Subtitles | و قارن ملاحظاتهم بتلك التي قام بها بنفسه لنفس النجوم بعد 1800 سنة |
Bu kardeşlik, cömert bir biçimde, çalışmalarının meyvelerini paylaştı ve o da onların gözlemlerini, yıldızlara dair farklı ve yeni bir anlayışa dönüştürdü. | Open Subtitles | شارك هذا التجمع النساء بسخاء ثمار جهودهم معها وقامت بتحويل ملاحظاتهم |
Aristarchus, Hipparchus, Ptolemy bunların hepsi ama hepsi gözlemlerini dairesel yörüngeye oturmaya çalıştılar. | Open Subtitles | جميعهم: (أريستارخوس)، (هيبارخوس)، (بطليموس)، جميعهم حاولوا التوفيق بين ملاحظاتهم |