Hayır, demek istediğim burada çalışan güçlü bir kadın olmasını çok isterdik. | Open Subtitles | لا, انا فقط أقول اننا سنحب تماما ان تعمل هنا إمرأة قوية |
Peggy sadece güçlü bir kadın ve hiçbir şeyi takmıyor. | Open Subtitles | فقط لأن بيجي a إمرأة قوية ولا يَأْخذُ أيّ فضلات. |
Kendi ayakları üzerinde duran çok güçlü bir kadın. | Open Subtitles | إنها تبدو تملك بداخلها إمرأة قوية ، كما تعلمون |
Böyle güçlü bir kadın susturulduğunda diğer kadınların şansı ne olur? | TED | عندما يتم اسكات امرأة قوية كهذه، فما هي فرصة النساء الأخريات؟! |
Ben içerideyken arkamda güçlü bir kadın olduğu için... mahkumiyetimin kolay geçtiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ذلك لأنه في السجن كان من السهل قضاء مدتي لأنه كان يوجد ورائي امرأة قوية |
Onun yerine güçlü bir eş olacaktım güçlü bir kadın olacaktım. | Open Subtitles | , بدلا من ذلك , ساكون زوجة قوية أمرأة قوية |
Edie'yi merak etme tatlım. O güçlü bir kadın. | Open Subtitles | لا تقلقي على (إيدي) يا عزيزتي إنها امرأة صلبة |
Onun gibi güçlü bir kadın için, kontrolün kendisinde olmaması zor bir şeydir. | Open Subtitles | امرأه قويه مثل هذه سيكون من الصعب ألا تكون هى المتحكمه |
Kötüye kullanmak güçlü bir kadın için bile kırılması gereken bir döngü. | Open Subtitles | أيذائك جسدياً ,أمر سئ جداً حتى على إمرأة قوية |
Eğer güçlü bir kadın hakkında yazmak istiyorsan istediğini elde edebilmek için beynini kullanan birini bul. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين الكتابة عن إمرأة قوية إبحثي عن من يستخدمن عقولهن ليحصلن على ما يردنه |
Tamam Cat Grant için çalışıyorum ama ben insanların ne düşündüğünü şekillendiren güçlü bir kadın tarafından yönetilen bir medya şirketinde çalışmanın fark yaratacağım bir yer olacağını sanmıştım, onun yerine tek yaptığım... | Open Subtitles | ذهبت للعمل في كات جرانت لأني أعتقدت العمل في شركة إعلامية تدار من قبل إمرأة قوية التي فالحقيقة تشكل ما يفكر به الناس |
Boş bir çuvalmışım gibi. güçlü bir kadın. | Open Subtitles | كما لو كنت لا شىء يا لها من إمرأة قوية |
Boş bir çuvalmışım gibi. güçlü bir kadın. | Open Subtitles | كما لو كنت لا شىء يا لها من إمرأة قوية |
Hong Yulan cesur ve güçlü bir kadın. | Open Subtitles | هونغ يولان a يَتحدّى، إمرأة قوية |
Ve yeterince güçlü bir kadın, "ahlaksız kaltak" örtüsünü giymeye asla katlanmaz. Billy nerede? | Open Subtitles | و لا توجد امرأة قوية تقبل بهذا أين ذهب بيللي؟ |
güçlü bir kadın olduğunu biliyordum. Ama bu kadarını da değil. | Open Subtitles | أعرف أنكِ امرأة قوية لكن لم تكن عندي فكرة |
güçlü bir kadın nasıl öyle zayıf ve çılgın birine kapılır? | Open Subtitles | لا استطيع ان افهم كيف ان امرأة قوية مثلك تتحمل مثل هذا الشاب الضعيف |
O yanımdayken, gerçekten güçlü bir kadın olabiliyorum. | Open Subtitles | بوجوده إلى جانبي يمكنني فعلاً أن أصبح امرأة قوية |
güçlü bir kadın mı yoksa bir erkek için üzülen o kızı mı? | Open Subtitles | امرأة قوية , أو مجرد فتاة حصلت على رجلاً ؟ |
- güçlü bir kadın olmak için. | Open Subtitles | لأنني أمرأة قوية |
Öyle güçlü bir kadın? | Open Subtitles | أمرأة قوية مثلها؟ |
- Annen çok güçlü bir kadın. | Open Subtitles | -أمك امرأة صلبة |
Ange çok güçlü bir kadın. | Open Subtitles | "أنج" امرأه قويه |