| - ...bu kadar güçlü biri olduğun için aydınlatıcı bir sohbette bulunmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنه لا يجب عليك الإشتراك في الحوار فقد يكون منيراً لأنك رجل قوي |
| Peki sen Hercules'in hâlâ gerçekten güçlü biri olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | و أنت مازلت تعتقد أن هرقل حقا هو رجل قوي |
| Senin gibi güçlü biri, kendi oğlunu uçurumdan aşağı nasıl atar? | Open Subtitles | لم يقوم شخص قوي مثلك برمي ابنه في الوادي؟ |
| Müdür, yönetici, sekreter. Çok yaşlı olmayan güçlü biri. | Open Subtitles | مدير أو تنفيذي أو سكرتير شخص قوي و ليس مسن |
| Beckwith çok güçlü biri ama bir araba satıcısından ne isterler ki? | Open Subtitles | (بيك وث) لديه سلطة واسعة لكن لماذا ستقوم بإستغلال بائع سيارات؟ |
| Sadece güçlü biri olmaktan öte bir şeyler yapıp insanlığına katkıda bulunmak isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو يمكن أن أساعد البشر بعمل أكثر من مجرد كون رجله القوي المقيم |
| - Sonunda bu beni güçlü biri yapacak. | Open Subtitles | أعتقد انها ستعمل تجعلني شخص أقوى في النهاية. |
| Ama Helen'ı oraya göndermenize gerek yok. O yeterince güçlü biri. | Open Subtitles | لكني لا أظن أنه يجب أن ترسلوا (هيلين) هناك، إنها قوية بما فيه الكفاية |
| Güneş'i küçük gezegenimize yaklaştırmak için süper güçlü biri gerekmiş. | Open Subtitles | قام رجل قوي بسحب الشمس الى كوكبنا الصغير |
| Nerede güçlü biri varsa oraya gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب حيثما يوجد رجل قوي |
| güçlü biri ise karar verdikten sonra." | Open Subtitles | "رجل قوي لديه شكوك عندما يأخذ القرار" |
| Ben güçlü biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون رجل قوي |
| Bir sürü bağlantıları var. güçlü biri. | Open Subtitles | طن من الاتصالات، رجل قوي جدا |
| Bu işi kim yaptıysa güçlü biri olmalı. | Open Subtitles | -أياً كان! نحن نبحث عن شخص قوي العضلات -نعم |
| Gerçekten güçlü biri geldi. | Open Subtitles | لقد وصل شخص قوي حقا |
| güçlü biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | تاي يانغ... العم يعرف انك شخص قوي. |
| Senin de söylediğin gibi o çok güçlü biri. | Open Subtitles | كما قلتِ لديه سلطة واسعة |
| Sadece güçlü biri olmaktan öte bir şeyler yapıp insanlığına katkıda bulunmak isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو يمكن أن أساعد البشر بعمل أكثر من مجرد كون رجله القوي المقيم |
| Ama bu çok daha güçlü biri. | Open Subtitles | لكنه شخص أقوى بكثير |
| Onu seviyorsun. O çok güçlü biri. | Open Subtitles | أنت تحبها ، إنها قوية جداً |
| Stonebridge'de büyüyerek güçlü biri oldu. | Open Subtitles | نشأته في(ستون بريدج) جعلته قويآ |
| # Benden daha güçlü biri olduğunu düşünmene inanamıyorum # | Open Subtitles | ♪ لا أصدق أنك تظن نفسك أقوى مني ♪ |
| Ondan uzak dur. O güçlü biri. Gücünü ölçmeye kalkma. | Open Subtitles | ابقى بعيداً عنه ، اعرف انه قوي لا تحاول الألتحام به |
| Belli ki, senden daha güçlü biri. | Open Subtitles | من الواضح أنه شخص صاحب نفوذ يفوق نفوذك |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 