Onu hoplarken her gördüğümde., onun gerçekten çok güçlü olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كل مرة أراه يقفز في الجوار، أفكر فقط، هذه قوة حقيقية. |
Onun ne kadar güçlü olduğunu bilseydiniz, bunu yapmazdınız. | Open Subtitles | لو كنت تعرف كم هي قوية ما كنت لتتركها هكذا |
Öldüğüm zamana kadar, ben hiç... bu hissettiklerinde ne kadar yalnız olduğunu veya her şekilde inanmak için nasıl güçlü olduğunu anlayamamıştım. | Open Subtitles | حتى مماتي لم أفهم قط كم لابد شعر بالوحدة أو كم كان قوياً ليؤمن على أية حال |
güçlü olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | -إعتقدت أنك قوي -لا تقلقي |
İçimden bir ses riske girecek kadar güçlü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن شيئاً ما يخبرني أنك قويٌ بما فيه الكفاية لإنتهاز الفرصة |
Belki bunu Düzen Efendileri'ne hala ne kadar güçlü olduğunu göstermek için yaptı. | Open Subtitles | ربما يكون قد فعل هذا ليظهر لباقى لوردات الجواؤلد مدى قوته الحالية |
Ve kızım Katie 13 yaşına bastığında, o ve ben, Katie'in ilk defa cesaretli ve güçlü olduğunu öğrendiği Büyük Kanyon'un dibinde 2 hafta vakit geçirdik. | TED | وعندما بغلت ابنتي كايتي سن 13، أمضينا أسبوعين بمنتزه غراند كانيون الوطني، وهناك اكتشفت كايتي للمرة الأولى مدى قوتها وشجاعتها. |
Ama şimdi ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | و الآن أنا أجده مدهش جداً لكى ترى كم أنت قوية, |
Almanlar onun çalışmak için çok güçlü olduğunu ve henüz öldürülmeyeceğini söylemişler. | Open Subtitles | قال له الالمان أنه قوي وبأمكانه العمل لن يقتلوه الان |
Gerçekten de, seks güdüsünden de güçlü olduğunu düşünüyorum. | TED | و أعتقد أنها أعظم فى قدرتها عن قوة الدفع الجنسية. |
10 kişiden 8'i bugün sahip oldukları ailelerinin içinde büyüdükleri aileleri kadar ya da daha güçlü olduğunu söylüyor. | TED | ثمانية من أصل 10، يقولون أن الأسرة التي يملكونها اليوم هي أقوى من الأسرة التي نشأوا فيها أو تعادلها قوة |
Bu da ticaretin ve küreselleşmenin niçin daha da önem kazandığını, her zamankinden daha da güçlü olduğunu ve büyümeyi daha da ileri seviyelere taşıyacağını gösterir. | TED | وهذا يفسر لماذا التجارة والعولمة هي أكثر أهمية ، وأكثر قوة من أي وقت مضى، وستعمل على زيادة النمو أكثر من أي وقت مضى. |
- Gerçeğin, güçlü olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول، والحقيقة هي قوية. |
Hayır, doktor, çözmeyeceğim, ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لا، دكتور.. لن أفكها لم ترى كم هي قوية |
- Ne yaptığını gördün. Ne kadar güçlü olduğunu. | Open Subtitles | -لقد رأيت ما فعلت ، كم هي قوية |
Eserlerin çok güçlü olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقدت أن العمل كان قوياً بشكل لا يُصدق |
Artık onun güçlü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم الآن أنه كان قوياً |
güçlü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك قوي |
güçlü olduğunu kanıtla ve özgür ol. | Open Subtitles | اثبت أنك قوي وستكون حرا ... . |
# İçimde bir şeyin "Yeterince güçlü... # # ...olduğunu sanmıyorum." dediğini duyuyorum. # | Open Subtitles | يمكنني أن أشعر بشيء في صدري يقول لا أظن أنك قويٌ بما يكفي .. لا |
# İçimde bir şeyin "Yeterince güçlü... # # ...olduğunu sanmıyorum." dediğini duyuyorum. # | Open Subtitles | يمكنني أن أشعر بشيء في صدري يقول لا أظن أنك قويٌ بما يكفي .. |
Ama bu geceye kadar ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ولكن حتـّى اللـّيلة لم أكن أملك أدنى فكرة عن مدى قوته. |
Ne kadar güçlü olduğunu sıcak suya atmadan anlayamazsın." | Open Subtitles | لا يمكنك معرفة مدى قوتها حتى تضعها في الماء الساخن" |
Ağabeyine ne kadar güçlü olduğunu göster. | Open Subtitles | أري أخاك كم أنت قوية |
güçlü olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | حسبتك قلت أنه قوي. |