| Söylediğin şeyi getirirsen örgütün, Güneydoğu Asya'nın en güçlüsü olur. | Open Subtitles | أحضر ما وعدته ونقابتك ستصبح الأقوى في جنوب شرق أسيا |
| Büyük ihtimalle en güçlüsü, bu paranın annelere umut vermesi. | TED | رُبما الإسهام الأقوى بين كل ذلك، هو أن هذه الأموال تمنح الأمهات الأمل. |
| Bu kahramanların en büyüğü ve en güçlüsü Herkül'dü! | Open Subtitles | و الأعظم و الأقوى لهؤلاء الأبطال كان هرقل الهائل |
| Vampirlerin en güçlüsü ünvanı verdikleri bu mu? | Open Subtitles | أهذا هو أقوى مصاص دماء في كل العصور ؟ |
| onların en güçlüsü, en korkuncu. | Open Subtitles | لأنّ عملاقاً واحداً فقط نجا أقواهم و أشرسهم على الإطلاق |
| Üçünüzün arasında en güçlüsü o. Joey'i saymazsak. | Open Subtitles | إنه الأقوى بينكم أنتم الثلاثة باستثناء جوى |
| Elimdeki en güçlüsü buydu. | Open Subtitles | أوه، ذلك كَانَ الأقوى الواحد كَانَ عِنْدي. |
| Galaksinin her tarafında bilginin güçle ilgili olduğunu bilecek kadar uzun bir süredir dolaşıyorum ve Eskiler'in teknolojilerinin ve geride bıraktıkları bilgilerin bunların içinde en güçlüsü olduğunu anladım. | Open Subtitles | سافرت حول المجرة بما يكفي لأعرف أن المعرفة قوة وفهم تقنية القدماء هي المعرفة الأقوى |
| Bir grup, gelecek güneş döngüsünün modern zamanların en güçlüsü olabileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | أحد الآراء ترجح أن الدورة القادمة للنشاط الشمسى الأقصى ستكون الأقوى على مر تاريخ العصر الحديث |
| Biz insanlar, diğer hayvanlara kıyasla ne en büyüğü, ne en güçlüsü, ne de en hızlısıyız. | Open Subtitles | نحن البشر لم نكن الأكبر ولا الأقوى ولا الأسرع بين الحيوانات التي نافسناها |
| Çok güçlü bir büyücü. Tüm krallıkların en güçlüsü. | Open Subtitles | وهو مشعوذ قويّ جدّاً إنّه الأقوى في سائر البلاد |
| En güçlüsü veya en hızlısı değil, hatta akademik olarak en yeteneklisi de değilmişsin. | Open Subtitles | ولست الأقوى أو الأسرع أو حتى الأكثر مهارة |
| Bir zamanlar dünyanın en güçlüsü olan ülkenin en güçlü ikinci adam. | Open Subtitles | ثاني أقوى رجل في دولة كانت ذات مرة الأقوى في العالم. |
| Grubun en güçlüsü olduğunu göstermek istiyor. | Open Subtitles | فمحاولاته تُظهر بأنه الأقوى في الفريق |
| Güçlünün güçlüsü, onurlandırılacak zafer için askeri gücümüze katılacak. | Open Subtitles | " الأقوى الأقوياءِ سَيكونُ عِنْدَهُ الشرفَ قيَاْدَة قواتِنا إلى النصرِ. " |
| Bu kalp atışından daha güçlüsü olamaz. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أقوى من نبض القلب ذاك؟ |
| Aralarında en güçlüsü bendim. | Open Subtitles | كُنت أقواهم |