Hatta süper güçlerimden biri. | Open Subtitles | ليس بالأمر المهم، في الحقيقة تلك أحدى قواي الخارقة |
Çünkü eşlerinin yalan söylediği insanlarla konuşmak da benim süper güçlerimden biri. | Open Subtitles | لأن التحدث للأشخاص الذين كذب عليهم أزواجهم إنها أحدى قواي العقلية |
Biliyorum. Ama kazayla da olsa kimseye güçlerimden bahsetmediğine emin misin? | Open Subtitles | أعرف، لكن هل أنتِ متأكدة أنكِ لم تقولي حتى لأحد بشان قواي صدفةً؟ |
Sana güçlerimden bahsettiğimde de böyle söylemiştin. | Open Subtitles | هذا ما قلت لي أن بوسعي غدوُّه حين أنبأتك بشأن قواي. |
Tam teşekküllü büyücüyüm. Bir fani için güçlerimden vazgeçmem. Anlamıyorsun. | Open Subtitles | لقد أخبرتك مسبقاً، أنا ساحراً كاملاً ولن أتخلى عن نصف قوايا لأجل فانية. |
Ama bil ki üstün güçlerimden şüphe duyanlar, sonsuz ateşin gölünde yanacaklardır. | Open Subtitles | لكن ليكن في علمك أنه كل من يشكك في قوايا الخـارقة مصيره الحرق في بحيرة من النـار للأزل. |
Ama bunu tersine çeviremiyorum. - güçlerimden kurtulmalıyım, yoksa... | Open Subtitles | لا يمكنني إعكاسها علي التخلص من قواي قبلما |
Bunu kullanarak güçlerimden kurtulabileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت بإمكاني استخدامها للتخلص من قواي |
Süper güçlerimden biri. | Open Subtitles | انها احدى قواي الخارقة |
- güçlerimden kurtulma konusunda. | Open Subtitles | أريده أن يتخلص من قواي |
- Seni seviyorum Julian ama aynı zamanda da güçlerimden ve bana yaklaşanlara yapabileceklerinden korkuyorum. | Open Subtitles | أستلطفك يا (جوليان) لكن أيضًا أخاف قواي وما قد تفعله بأي أحد يتقرب مني |