Hatasız okumanın, süper güçlerinden biri olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن تصحيح المسودات كان أحدى قواك الممتازة |
Eğer onlara çalışmazsan... seni güçlerinden arındırmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | ولو لم تعمل لحسابهم فسوف يحاولون انتزاع قدراتك منك |
Dozoların şefini görmeye gittim. Bana sihirli güçlerinden bahsetti. | TED | فذهبت للقاء أحد زعماء الدوزو. و أخبرني عن قواه السحرية. |
Birileri güçlerinden yararlanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وشخص ما يريد أن يستفيد من قدرته |
Bo'yu geri getirmeliyiz. güçlerinden korkuyor ve kendisini çok zorluyor. | Open Subtitles | يجدر بنا إعادتها، إنها تخشى استخدام قواها وقد عانت الكثير |
Tekrar insan olmak istiyorsa tüm bu güçlerinden kurtulması gerekiyordur. | Open Subtitles | كي يصبح بشري مجدداً فيجب أن يتخلص من كل قدراته |
"İyileştirme güçlerinden ötürü onları öldürmek aşırı derecede zordur. | Open Subtitles | "نظراً لقواهم العلاجية، "فإن قتلهم صعب للغاية، |
Sen güçlü erkeklere benzetildin ama güçlerinden korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت مسحوب إلى الرجال الأقوياء، لكنّك تخاف قوّتهم. |
güçlerinden kurtulması için bir çözüm arıyorlardı. | Open Subtitles | أرادا شيئاً ينتزع قدراتها إلى الأبد |
Mordred ona güçlerinden bahsetmiştir mutlaka Merlin. | Open Subtitles | لا بُدّ أن (موردرد) قد أخبرها بقواك يا (ميرلن). |
- Şu andan itibaren ölümsüzlük güçlerinden mahrum edildin ve sonsuza dek ölümlülerin dünyasında sürgündesin. | Open Subtitles | سلطاتك الهائلة وسأبعدك إلى الأبد إلى أرض البشر |
İnsanlığı cehennem güçlerinden korumak için çağırıldın. | Open Subtitles | لقد تم استدعاءك للدفاع عن الإنسانية من قوى الجحيم .. |
güçlerinden korkmanın, kimseye yaklaşamamanın ne demek olduğunu bilmezsin sen. | Open Subtitles | انت لا تعرف ما هو الشعور ان تخاف من قواك و الخوف من ان تقترب من اي احد |
Hatasız okumanın, süper güçlerinden biri olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن تصحيح المسودات كان أحدى قواك الممتازة |
Baban, güçlerinden korktuğu için sana söylememiş. | Open Subtitles | لم يقل لك أباك هذا لأنه كان خائفا من قواك |
güçlerinden etkilenmeyeceğini anlamak zorundasın. | Open Subtitles | إنهم مخلوقات من التعجب والسحر يجب أن تدرك أنهم بمأمن من قدراتك |
Ee, Turta Adam... Neden bana süper güçlerinden bir demet sunmuyorsun? | Open Subtitles | إذن يا "رجل الفطيرة", لم لا ترينى قدراتك الخارقة؟ |
Muhtemelen güçlerinden kurtulmak isteyen biri almamıştır. | Open Subtitles | ربما لا يكون الرجل الذي يحاول التخلص من قواه |
Hala güçlerinden haberi olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ما زال يظن أنّك لا تعرفين بشأن قواه |
...ve hâlâ güçlerinden şüpheli. | Open Subtitles | و مازال غير متيقن من قدرته . . |
Superman II'deki gibi Superman de Lois Lane ile birlikte olmak için güçlerinden feragat ediyor. | Open Subtitles | كما حدث لـ(سوبرمان) الجزء الثاني، عندما تخلى عن قدرته ليكون مع (لويس لين) -وبعد؟ |
Ve bir kez bu acı dolu dersi öğrendikten sonra, gönüllü olarak güçlerinden vazgeçecek. | Open Subtitles | وعندما تتعلم ذلك الدرس المؤلم ستعطينا قواها بكل طواعية |
Tekrar insanlığını kazanabilmek için bu güçlerinden kurtulması gerekiyor. | Open Subtitles | لكي يكون بشرياً مجدداً، فلابد أن يتخلص من كل قدراته |
"İyileştirme güçlerinden ötürü onları öldürmek aşırı derecede zordur. | Open Subtitles | "نظراً لقواهم العلاجية، "فإن قتلهم صعب للغاية، |
güçlerinden korkum yok. | Open Subtitles | أنا لست خائفاً من قدراتها. |
Patrick, güçlerinden hiç şüphe etmemeliydim! | Open Subtitles | ! (باتريك)، كان عليّ ألاّ أشك بقواك أبداً |
- Şu andan itibaren ölümsüzlük güçlerinden mahrum edildin ve sonsuza dek ölümlülerin dünyasında sürgündesin. | Open Subtitles | سلطاتك الهائلة وسأبعدك إلى الأبد إلى أرض البشر |
O laboratuvardaydı, yaratılış güçlerinden birini okuyor Kuratov, | Open Subtitles | كان في المختبر، يدرس واحدة من قوى صناعة كوراتوف |