"gülücük" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابتسامة
        
    • إبتسامة
        
    • الإبتسامة
        
    • الابتسامة
        
    • مبتسم
        
    • إبتسامه
        
    • ابتسامه
        
    • سمايلي
        
    • الإبتسامات
        
    • تبتسمين
        
    • وابتسامة
        
    • أبتسامة
        
    • ابتسامات
        
    • إبتسامات
        
    Biraz daha gülücük alabilir miyim acaba? Open Subtitles هل يمكنني الحصول على ابتسامة بسيطة منك ؟
    Sevgilim, haydi, bir gülücük ver. Open Subtitles حبيبتي ، هيا ، امنحينا ابتسامة هيا أيتها الفتاه ، أنا أعرف
    Tamam tatlım, kocaman bir gülücük! Open Subtitles حسنا ياعزيزي إبتسلمة كبيرة .. إبتسامة كبيرة
    Diyosun. Bence o yüzüme kocaman bir gülücük yerleştirebilecek kadar erkek. Open Subtitles حسناً، أظنّ أنّه رجلٌ بما فيه الكفاية ليرسم الإبتسامة على وجهي
    Sabahtan beri bütün kızlara gülücük dağıtıyorsun. Open Subtitles أنت توزع نفس الابتسامة للفتيات طوال الصباح
    Çünkü Fraida'nın sırtında, tam bikini hizasının üstünde şirin bir gülücük dövmesi vardı. Open Subtitles لان فريدا لديها وشم وجه مبتسم على ضهرها مباشرة فوق خط البكيني خاصتها
    Gitmeden önce, günün üstesinden gelmem için küçük bir gülücük. Open Subtitles ولكن قبل أن أذهب عطيني إبتسامه صغيره حتى أستطيع أن أتجاوز نهاري
    Üzgün ve sıkıntılı hissettiğinizde kendinize bir gülücük ısmarlayın. Open Subtitles لذا عندما تكون حزين وغاضب بيع لنفسك ابتسامه
    Bir gülücük... ve tüm dünyaya güvenirsin. Open Subtitles ابتسامة واحدة و ستثق فى العالم الذى يقتلك
    Yüzüne güzel bir gülücük kondur, hayatım, neredeyse geldik. Open Subtitles ضعى على وجهك ابتسامة حلوة يا حبيبتى لقد أوشكنا على الوصول
    Ona bir gülücük verirsen, belki akşam yemeğine bir kolunu alırsın. Open Subtitles امنحه ابتسامة و ستحصل على اذن لتناول العشاء
    Kalbinde bir gülücük olduğunda Başlamak için daha iyi bir yol olamaz Open Subtitles "حينما تكون هناك ابتسامة في قلبك فما من طريقة أفضل تبدأ بها"
    Ufak bir gülücük ve... bir şey söyle, öylesine. Open Subtitles فقط إبتسامة ابتسامة صغيرة قولي شئ مرتجلا لا يلائم ذلك الموقف الحقيقي
    - Ya onu bana verirsin ya da yüzüne ikinci bir gülücük kondururum. Open Subtitles وإلا سأعطيكى إبتسامة ثانية أسرع واحضر هذا المال
    Şimdi neden bize kocaman bir gülücük vermiyorsun. Open Subtitles لِذا، لماذا لا تُعطينا إبتسامة جيّدة كبيرة؟
    İnsanların yüzüne gülücük konduran bir endüstri varsa, işte o Nollywood'dur. TED إذا كان لديك صناعة يمكن أن تضع الإبتسامة على وجوه الناس, تلك هي نوليود.
    # Yüzünüzde gülücük görmek istiyoruz # Open Subtitles ♪ نريد أن نرسم الابتسامة على وجوهكم ♪
    Çünkü onun sırtında, tam bikini hizasında gülücük dövmesi vardı. Open Subtitles لان فريدا لديها وشم وجه مبتسم على ضهرها مباشرة فوق خط البكيني خاصتها
    Bir gülücük suratını kuracak sanki. Erkek duygularını önemsizleştiriyorsun. Open Subtitles وكأن إبتسامه ستحطم وجهك وتعبثي بمشاعر رجل
    Üzerine domuz pastırmasından gülücük yapabilirim. Open Subtitles يمكنني أن اضع ابتسامه من اللحم المقدد عليه
    gülücük. Volodia, sonuna bir gülücük koy. Open Subtitles "سمايلي"- فولوديا" ضع "سمايلي" في النهايه"-
    Biraz gülücük alalım. Hepsi burada. Open Subtitles دعونا نحصل على بعض الإبتسامات كله موجود هنا
    Sende bi gülücük aldım. Open Subtitles لقد جعلتك تبتسمين
    Neden profilden bir tane vermiyorsun, diş macunu reklamlarındaki o tatlı kız gibi bir gülücük versene. Open Subtitles لم لا تعطينا بروفيل وابتسامة صغيرة مثل فتيات إعلان معجون الأسنان ؟
    Lorraine, bana doğru olanı yap ben de seni ve oğlunu gülücük ve sevgiyle uğurlayayım. Open Subtitles لورين إذا فعلتي ما أريد جيدا فسوف أتركك أنتي و إبنك لتذهبوا مع أبتسامة على وجهي و أقول لكم وداعا
    Düşündüm ki: "Neden bunu yapıyorum, sahte bir gülücük, aptal bir giysi maç kazanmak uğruna her şeyi yapabilecek kişiler için?" Open Subtitles فكرت، لماذا أفعل هذا ؟ أزيف ابتسامات وأرتدي زي غبي لأناس يفعلوا أي شيء ليفوزوا بالمباراة ؟
    Hiç bu kadar çok... gülücük görmemiştim daha önce. Open Subtitles تماماً العديد من إبتسامات قبل ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more