"gülümsüyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أبتسم
• ابتسم
• مبتسم
• مبتسمة
• بالإبتسام

Şu an gülümsüyorum ama içte kalbim kan ağlıyor. Çünkü ormanlarımızın çoğu yok oluyor.
أنا أبتسم هنا، لكن قلبي يبكي، لأنّ كثير من غاباتنا تُدمَر.

Sadece geri zekalı oğul gibi başımı sallayıp gülümsüyorum ama olup bitenlerin farkındayım.
و أبتسم و أومئ برأسي و أوافق كالابن الغبي لكنني أفهم الأشياء

gülümsüyorum çünkü çıldırmışsın sen çılgın insanlara böyle yapılır, onları sakin tutmak için.
... أنا أبتسم لأنكي مجنونة وهذا مايفعلونه للناس المجانين حتى يبقوهم هادئين

Ama bunun yerine, her gün oraya gidip gülümsüyorum, sonra domalıyorum ve götümden sokuyorlar.
كل يوم يجب علي ان اذهب الى هناك, ابتسم ,وانحني واضع كل شي على عاتقي

Yine de gülümsüyorum sen hiç mutsuz olduğun halde gülümsemez misin?
انا ابتسم خلال هذا اليس لديك -- انا ابتسم خلال الحزن

Gerçi itiraf edeyim şu an biraz gülümsüyorum çünkü bu gözetleme delikleri efsane olmuş.
لكن يجب أن أعترف أنا مبتسم قليلاً حالياً لأن هذه الثغرة شديدة الذكاء

gülümsüyorum.
إنني فعلا مبتسمة

Ve düşündüğüm zaman da, ...gülümsüyorum.
،و.. و بكلّ مرةٍ أفكرّ بك .أبتسم

- Ben gülümsüyorum. - Hoşuna gittiyse çıkma teklif et.
أنا أبتسم - أذا كانت تعجبك , اطلب منها الخروج -

Tamam. Şimdi gülümsüyorum.
حسناً. أنا أبتسم.

İnanın bana, gülümsüyorum.
خذي كلمتي, أنني أبتسم

Baban için gülümse, Kiki. İçimden gülümsüyorum.
إبتسمى لأبيكى ، (كيكى . أنا أبتسم فى الداخل

Bana bakın gülümsüyorum.
انظروا اليّ وأنا أبتسم

gülümsüyorum ama ciddiyim. Hayır.
أنا أبتسم ولكن جديا غير موافق

O, benim gülümsemem. Ben böyle gülümsüyorum.
هذه إبتسامتي هذا كيف أبتسم

- İçimden gülümsüyorum. Pekala.
أبتسم من الدّاخل

Ve gülümsüyorum çünkü sana bir sürprizim var.
وانا ابتسم لنفسي الآن , لأن ... لدي مفاجأة لك في المخزن

Buna inanmayacaksın ama gülümsüyorum.
لن تصدق هذا ولكن هكذا أبدو عندما ابتسم

Ben bıkmadım. Her görüşümde gülümsüyorum.
لم اسئم منه فانا ابتسم في كل مره اراه

Sonuç olarak, buradasın, ve ben gülümsüyorum.
إذاً أنتَ هنا, وأنا مبتسم

gülümsüyorum, değil mi?
-أنا مبتسم, أهذا صحيح؟

Ayrıca gülümsüyorum.
و.. أنا مبتسمة.

Bu yüzden gülümsüyorum.
لذا أكتفي بالإبتسام