Instagram'da resimler gösteriyordu ve o çocuklar da çılgınca gülüyorlardı. | TED | كان يتصفح الصور على إنستغرام، و كان أولئك الأولاد يضحكون بشكل هيستيري. |
Bilimde, itibarınız her şey demek ve insanlar koridorlarda kıs kıs gülüyorlardı, bana bakıyorlardı, iğrenerek -- yakınımda olmaktan korkarak. | TED | في العلم، مصداقيتك هي كل شيء، والناس كانوا يضحكون في الممرات، ويحدقون فيّ، بنظرات اشمئزاز. يخشون الإقتراب مني. |
İnlemelerime ve yaralarıma gülüyorlardı, cani köpek! | Open Subtitles | كانوا يضحكون وهم يضربوني ويسخرون من صرخاتي |
Ve durmuş bana bakarak gülüyorlardı. | Open Subtitles | بدأوا يشيروا بأصابعهم تجاهي , و يسخرون مني |
Ve ne zaman isterlerse sevişip arkamızdan gülüyorlardı. | Open Subtitles | بينما كانوا يقومون بممارسة الجنس في الوقت الذي يحلوا لهم ويضحكون علينا دون أن نشعر بذلك |
Hayatımda ilk kez, insanlar bana gülmüyorlardı. Bana doğru gülüyorlardı. | Open Subtitles | لأول مرة الناس لم يهزأوا بي، وإنما ضحكوا أمامي |
İnlemelerime ve yaralarıma gülüyorlardı, cani köpek! | Open Subtitles | أوقفوه، أقبضوا عليه كانوا يضحكون وهم يضربونى يسخروا من صرخاتى |
İnsanlar gülüyorlardı, başkan o mu kocası mı, karıştırmışlardı. | Open Subtitles | مع جدتهم وكان الناس يضحكون ويستغربوا فيما إذا كانت هي رئيس الوزراء أو زوجها |
Bir saat sonra bira içip gülüyorlardı. | Open Subtitles | بعد ساعه كانوا يشربون الجعه و يضحكون على هذا |
Onu dinliyorlardı. Söylediklerine gülüyorlardı. | Open Subtitles | كانوا ميأديين لهم جميعهم , كانوا يضحكون معه |
Sana gülmüyorlardı hayatım. Seninle birlikte gülüyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا يضحكون عليك يا عزيزي لقد كانوا يضحكون معك |
gülüyorlardı, birbirlerini öpüyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يضحكون, يتحدّثون, يقبلون بعضهم البعض |
Her zaman yaptıkları gibi sana gülüyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يضحكون عليك مثل ,أغلب الأوقات |
Bir hafta bana gülüyorlardı sonraki hafta ise bana gülüyorlardı. | Open Subtitles | مره بالأسبوع يضحكون على نكتاتي , الإسبوع اللذي بعد يسخرون مني . |
Ölü bedeni taşırken bile gülüyorlardı sadece. | Open Subtitles | حتى وهم يقضون عليه كانوا يضحكون ؟ فقط يضحكون ... |
Sana, hava atan borrachón'a gülüyorlardı. | Open Subtitles | لأنهم يضحكون عليك "بورشون" يأمر |
Birkaç aydır sana gülüyorlardı. | Open Subtitles | لهم شهران وهم يسخرون منك |
Bize gülüyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يسخرون منا |
Amerikalılar tarafından yönetiliyordu insanlar özgürce yürüyor, bağırıyor ve gülüyorlardı. | Open Subtitles | ... كانت تُحكم من قبل الأمريكيين ... يمشون بحرية، ويصيحون ويضحكون |
(Gülüşmeler) Bozuk ingilizcemle cevap vermeye çalışıyordum ve onlar da sadece gülüyorlardı. | TED | (ضحك) حاولت أن أجيب بلغتي الإنجليزية غير المتقنة ضحكوا فقط |