Bir kas hafızası en zor zamanları bile atlatır, benim hafızam ağlayana kadar Güldüğüm ya da gülene kadar ağladığım günlerle dolu. | TED | ذاكرة العضلات التي تتغلب حتى على أكثر الأوقات مرارة، تلطخت ذاكرتي بأيام من الضحك حتى بكيت، أو بالبكاء حتى ضحكت. |
Ya da çok Güldüğüm için bana 11 yaşında uyuşturucu testi yaptırtanlara ne oldu? | Open Subtitles | او قاما بفحصي للمخدرات عندما كنت في الحادية عشره لأنني ضحكت كثيراً ؟ |
Gretchen, ishal olduğunda sana Güldüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | "جريتشين, "انا اسفة لأنى ضحكت عليك يوم أن حدث لك إسهال "فى بارنز ونوبل" |
Ben de seni yatağına taşıdığımda kafanı duvara çarpmana Güldüğüm bir rüya gördüm. | Open Subtitles | حظيت بحلم جيد، حيث وأنا أحملك لأضعك بفراشك تركت رأسك لتصطدم بالحائط، وضحكت |
Oh, gördüğüm ve Güldüğüm her kızartmanın bana aynı şekilde döneceği konusunda kimse beni uyarmamıştı. | Open Subtitles | لا أحد حذّرني أنّ هذه السخرية ستعالجني بنفس الطريقة كما في كلّ سخرية رأيتها وضحكت عليها |
Güldüğüm için üzgünüm ama anneniz bir harika. | Open Subtitles | آسفة لأنني ضحكت ، و لكن أمك مذهلة |
Güldüğüm için kızma. | Open Subtitles | لا تنزعج لأنى ضحكت عليك. |
Güldüğüm için bağışlayın. | Open Subtitles | اعذرني لأني ضحكت |
Sadece Güldüğüm anlarda canım acıyor. | Open Subtitles | لا تؤلمني إلاّ إذا ضحكت |
Güldüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني ضحكت |