"güldüğünde" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضحك
        
    • تبتسمين
        
    • تضحكين
        
    • عندما يبتسم
        
    • عندما تضحك
        
    • عندما يضحك
        
    • عندما تبتسم
        
    Wendy ilk bebek ilk kez güldüğünde o gülüş binlerce parçaya ayrıldı ve etrafa yayıldı. Open Subtitles تعلمي يا ويندي، عندما الطفل الرضيع الأول ضحك للمرة الأولى إنكسرت الضحكة إلى ألف قطعة وظلت القطع تنكسر
    Onu hastaneden eve getirdim, ağladığında yanındaydım güldüğünde de, gürültüsüyle yaşayan da benim. Open Subtitles اخذته من المستشفى إلى المنزل ..و كنت بجانبه إذا بكى ..و بجانبه إذا ضحك
    Her güldüğünde, adeta iskeletini gösteriyor gibi oluyorsun. Open Subtitles طوال الوقت تبتسمين كأنك تقومين باستعراض هيكلك العظمي
    Helen, sen bu şekilde güldüğünde dünyamda hiçbir sorun kalmıyor. Open Subtitles هيلين, عندما تبتسمين بهذه الطّريقة ...عالمي يكون بخير
    Gazen yapıyorsun. güldüğünde burnun parlıyor sanki. Open Subtitles أنت تفعلينها وعندما تضحكين فتحة أنفك تتوهج
    Leke. güldüğünde kafasından geçenleri okuyorum. Cevabım, hayır. Open Subtitles عندما يبتسم اراها من خلال رأسه ، الطلب مرفوض
    Biliyor musun, güldüğünde... sivilcen kırışıyor. Open Subtitles أتعلم عندما تضحك تلك الشيء في جبهتك يتحرك
    İnsanların sana güldüğünde onları umursamama kabiliyetini. Open Subtitles مقدرتك على عدم الاهتمام عندما يضحك الناس عليك
    "...ama güldüğünde yanaklarında iki ve çenesinde bir gamze beliriyor ve çok yakışıyor." Open Subtitles ولكن عندما تبتسم تظهر الدمامل على خديها وذقنها هذا والكل بخير
    Görüyor musun, Wendy, ilk bebek ilk kez güldüğünde, gülüş binlerce parçaya ayrıldı, hepsi sekmeye başladı... ve perilerin başlangıcı bu şekilde olmuş oldu. Open Subtitles تعلمي يا ويندي، عندما الطفل الرضيع الأول ضحك للمرة الأولى إنكسرت الضحكة إلى ألف قطعة وظلت القطع تنكسر وذلك كان بداية الجنيات
    Mick bana bakıp güldüğünde. Open Subtitles حين نظر إلى و ضحك
    Bu kadın güldüğünde tüylerim ürperiyor. Open Subtitles صوت ضحك هذه المرأة يزعجني
    - Biraz gevşemelisin, ve bahse girerim, güldüğünde daha sevimli oluyorsundur. Open Subtitles -فقط إسترخي قليلا ، وأراهن أنك أكثر جمالا عندما تبتسمين.
    güldüğünde epeyce güzelsin. Open Subtitles جميلة حينما تبتسمين.
    güldüğünde çok daha güzel görünüyorsun." Open Subtitles "تبدين جميلة أكثر بكثير عندما تبتسمين"
    Biliyor musun, güldüğünde kafatasının hatlarını net şekilde görebiliyorum. Open Subtitles هل تعرفين؟ عندما تضحكين أرى حدود جمجمتك
    Sen güldüğünde, mutlu olduğunda yüreğim daha fazla teselli buldu. Open Subtitles وعندما أراك تضحكين أو أراك سعيدة ... ...يحس قلبي بالسلام أكثر
    Burnunla bu şekilde güldüğünde at gibi oluyorsun. Open Subtitles تبدين كالحصان عندما تضحكين هكذا.
    Şans intikam kadar kanlı ve çirkin birşeyin yüzüne güldüğünde... başka hiçbirşeyin olmadığı kadar... sadece Tanrı'nın varlığının değil, onun isteğini yerine getirdiğinizin kanıtıymış gibi görünür. Open Subtitles عندما يبتسم لك الحظ مع فكرة قبيحة و عنيفة مثل الانتقام يبدو بوضوح و لاشك أن الله موجود و أنك ستنفذ مشيئتة
    Belki güldüğünde, dudaklarının üstünün hafifçe kırışması. Open Subtitles ربما عندما يبتسم , فسيكون هناك نُغزة صغيرة فوق شفته
    güldüğünde görebilirdiniz. Open Subtitles عندما يبتسم تراها
    güldüğünde, o güven eksikliği gözlerinde beliriyor. Open Subtitles .. عندما تضحك هناك انعدام الأمن غريبة في عينيها..
    " İlk bebek, ilk kez güldüğünde, gülüşü bin parçaya bölündü ve etrafa dağıldı. Open Subtitles "عندما يضحك الطفل الاول لاول مرة الضحكة تنكسر الى الاف القطع وتنتشر
    "Vay canına, güldüğünde çok güzel oluyor. Open Subtitles فكرت، "نجاح باهر، انها تبدو جميلة جدا عندما تبتسم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more