O kadar güldüm ki burnumdaki bir kan damarı patladı. | Open Subtitles | ضحكت بشدة إلى أن انفجر وعاء دموي بأنفي، أنا بخير |
Gece o kadar güldüm ki karnıma ağrılar girdi. Evet. "Beyaz Kocakarı Çıldırdı"yı çok beğendim. | Open Subtitles | لقد ضحكت بشدة طوال الليل, إنها تغيظ الذئاب حقاً |
O kadar güldüm ki altıma kaçırmış olabilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد ضحكت بقوة لدرجة أعتقد أنني توبلت على بنطالي |
O kadar güldüm ki, kuyruklarım fırlayacaktı. | Open Subtitles | لقد ضحكت كثيراً ذيولي كانت على وشك الخروج |
O kadar çok güldüm ki gözlerim yaşlarla doldu. | Open Subtitles | لقد ضحكت كثيرا لدرجة ان عيوني دمّعت |
Çok komik, bunu en son duyduğumda o kadar çok güldüm ki dinozorumdan yere düştüm.. | Open Subtitles | هذا مُضحك للغايه، اخر مره سمعت ذلك... ضحكت حتى كدت اقع من على ظهر ديناصوري. |
O kadar güldüm ki, az kalsın kaza geçiriyordum. | Open Subtitles | ضحكت بشدة لدرجة انني كنت سأتسبب بحادث |
..bir keresinde o kadar çok güldüm ki osurdum. | Open Subtitles | مثل تلك المرة حين ضحكت حتى أخرجت ريحاً |
O kadar güldüm ki neredeyse bayılıyordum. | Open Subtitles | ضحكت كثيرا حتى غبت عن الوعي. |
Hatun, Runkle'ın üstüne boşalınca, öyle bir güldüm ki, altıma yapıyordum neredeyse. | Open Subtitles | عندما قامت تلك الفتاة بقذف سائلها على (رانكل) ضحكت بشدة لدرجة انني كنت سأتغوط على نفسي |
O kadar güldüm ki... | Open Subtitles | أوه، الاثنين، ضحكت بجد... |