"güleceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأضحك
        
    • أضحك
        
    • وأضحك
        
    belki de birkaç yıl sonra beni sevmeyen birini.... sevdiğim için güleceğim. Open Subtitles ربما بعد عدة سَنَوات مِنْ الآن سأضحك علي هذة الحقيقة بأني حبيت راهول لكني لم أستطع ان أجعلة ملكي
    Ve sonra gelince, güleceğim ve "Yanlış gece gelmişsin." diyeceğim. Open Subtitles وبعد ذلك ,حينما يأتي سأضحك وأقول "إن الحفلة ليست الليلة"
    Öleceksin ve öldüğünde ben kahkahalarla güleceğim, seni yaşlı amcık. Open Subtitles ستموت وأنا سأضحك. عندما تموت، أيّها المُخنّث.
    Onunla akşam yemeğine gideceğim, dans edeceğim yüzeceğim, esprilerine güleceğim ona sarılacağım ve altı hafta falan sonra birgün... Open Subtitles سأتعشى معه ، و أرقص معه و أسبح معه و أضحك على نكاته سأغفله
    İşte bu bir tür "büyütücü" gerektirir ki bu da konsepti benim de katıla, katıla güleceğim bir şekilde pek gülünç hâle getirir. Open Subtitles ولكن ذلك يتطلب جهاز تكبير، والذي مجرد تصوّره يجعلني أريد أن أضحك بأعلى صوت.
    Bu kısa yolculukta çok bela yaşadım ama bir gün bunları hatırladığımda güleceğim. Open Subtitles حسنا,سأخبرك... على الرغم من المشاكل التي واجهتني في هذه الرحلة أنا متأكد أن يوما ما سأتذكر ما حدث وأضحك
    Geceleri, haftasonları. Bütün pazar boyunca güleceğim. Open Subtitles . في الليل , في العُطل . سأضحك في يوم الأحد كلهُ
    O zaman orada öleceksin. Ben de buna kıçımla güleceğim. Open Subtitles إذاً ستموتون بالأعلى هناك و سأضحك حتى الثمالة
    Bir kerecik olsun ben onlara güleceğim, şaka olan onlar olacaklar. Open Subtitles لأول مرة, النُكته حيالهم هم . و أنا سأضحك
    Önceden çocuk olduğun için buna gülmezdim ama şimdi komik olduğu için güleceğim. Open Subtitles على ذلك من قبل لأنكِ كنتِ طفلة لكني الآن سأضحك لأنهُ مُضحك
    Seni sikerken de güleceğim kaşar! Open Subtitles ‫سأضحك عندما أقيم علاقة معك ‫أيتها المنحلة
    Belki de birkaç yıl sonra beni sevmeyen birini sevdiğim için güleceğim. Open Subtitles -ربما بعد عدة سنوات من الآن سأضحك على هذه الحقيقة بأني حبيت راهول الذي لم أستطع أن أجعله لي
    Beyinleriniz yere saçılacak ve kafamı arkaya atıp güleceğim! Open Subtitles ثم تنفجر أدمغتكم للخارج، وأرجع رأسي للوراء ثم سأضحك!
    Ben yine de güleceğim. Open Subtitles أنا سأضحك على أية حال
    Görüyorsun. Aklıma geldikçe HA-HA diye güleceğim. Open Subtitles أترون، إنّني أفكّر بالأمر لاحقًا، إنّني أضحك بصوتٍ مرتفع.
    Malzemene gülmeyeceğim, malzemenle güleceğim. Open Subtitles أنا لا أضحك على الاضحوكة سوف أضحك على أضحكوتك
    Karşınıza geçip gülmeyi ne kadar istesem de ki güleceğim bir zaman gelir ki tüm ilişkilerin düzeni bozulur. Open Subtitles بقدر ما أضحك عليكما أيها الإثنين, و مازلت كذلك .. دائمًا ما يحين الوقت حيث تكون فيه كل علاقة قد خرجت عن مسارها
    Eğer sana bakarsam tekrar güleceğim. Open Subtitles ،لو نظرت إليكِ سوف أضحك مرّة أخرى
    Fakat boyun eğen sen olacaksın ve ben sana güleceğim. Evet! Open Subtitles سوف تنهزم في النهاية وأنا سوف أضحك
    güleceğim. Kendi kendime kıkırdayacağım. Open Subtitles أنا سوف أضحك كثيراً سوف أقهقه لآخر نفس
    Sana doğru işaret edeceğim ve güleceğim. Open Subtitles ثم سأشير باصبعي اليك وأضحك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more