Bence atalarından biri göğsüne bir top güllesi bile yemiştir. | Open Subtitles | أعتقد أن أحد سلفاتك قد تلقت قذيفة مدفع في صدرها |
Merak ediyorum da, acaba birine top güllesi düşürseydin, ne olurdu? | Open Subtitles | أَتسائلُ ماذا أَحْدثُ إذا أنت إنخفضْ a قذيفة مدفع على أحدهمِ؟ |
Dikkat et, top güllesi. Artık sirkte değilsin. | Open Subtitles | اسمع يا قذيفة المدفع انت لست في السيرك بعد الان |
Ülkemizde ilk defa, ölüme meydan okuyan top güllesi bir insan. | Open Subtitles | لأول مره فى هذه البلده حركة المدفع المميته |
Korsan dilinde düşman pruvasına bir tane top güllesi fırlatıyorum da diyebiliriz. | Open Subtitles | و وفقاً لتعابير القراصنة ''يمكن القول أنّها ''قذيفة تحذيريّة |
- Ahbap? - Her zaman hazırım, top güllesi. | Open Subtitles | وانت ايها البدين - مستعد يا قذيفة المدفع - |
Top güllesi ile öldürülmeden az öncesi. | Open Subtitles | قبل أن يقتل من قبل قذيفة مدفع |
- Top güllesi mi? Çok güzel. | Open Subtitles | قذيفة المدفع؟ |
Onu üzerimize kara bir top güllesi misali indirmemeleri gerek. | Open Subtitles | لا ينبغي أن ينهال علينا مثل طلقة المدفع السوداء |
o şeyin... güllesi var mı? | Open Subtitles | هل هذا المدفع فيه بارود أو قذيفة؟ |
Top güllesi. Hakkında yanılmışım. | Open Subtitles | ياقذيفة المدفع لقد اخذت عنك فكرة خاطئة |
İnsan güllesi fırlatma rekoru. | Open Subtitles | سجلت 212متر لقذيفة المدفع البشري. |
Çünkü ertesi sabah olağanüstü insan güllesi Clyde Hendershot karavanında asılı bulundu. | Open Subtitles | لأنه في الصباح التالي، (كلايد هندرشوت)، المدفع البشري المذهل، والذي طوله أربع بوصات، عُثر عليه مشنوقاً داخل عربته |