"gülme sesleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضحك
        
    • أسمع ضحكاتهم
        
    Kikir kikir Gülme sesleri yaparak avukat ortağımın kafasını karıştırıyorsunuz. Open Subtitles أنت تصدرين أصوات سخرية و ضحك لإخافة مساعدتي القانونيه حقا ؟
    (Gülme sesleri) Vücudu akıldan üstün tutan bu iltiması, her yerde görüyorum. TED (ضحك) هذا التحيز الذي نوليه للجسد على العقل أراه في كل مكان.
    (Gülme sesleri) Bedensel ve psikolojik sağlımız arasındaki boşluğu doldurma zamanı geldi. TED (ضحك) لقد حان الوقت أن نغلق الفجوة ما بين صحتنا الجسدية والنفسية.
    (Gülme sesleri) ''Eğer'' dememesi dikkatimi çekti, ''başına geldiğinde'' diyordu. TED (ضحك) لاحظت أنها قالت: "عندما يحدث مكروه" وليس: "إذا حدث".
    (Gülme sesleri) Çünkü hiç de hayal ettiğim gibi görünmüyordu. TED (ضحك) لأن شكله كان مغايرًا تمامًا لما تخيلته في ذهني.
    (Gülme sesleri) O zaman, en iyi yazınızı yayınlama ihtimalinize bir bakalım. TED (ضحك) لذا دعنا ننظر إلى الإحتمالات بأنك تنشر صحيفتك ذات التأثير الأعلى
    (Gülme sesleri) Ekonomik elitin kudretli ve alçak güçleri dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi. TED (ضحك) بسبب قوى ذات نفوذ وشريرة للنخبة الاقتصادية، التي استولت على ثروة العالم.
    (Gülme sesleri) Bir masanın etrafında oturuyor ve kötü görünen ama aslında tadı bayağı güzel şeyler yiyoruz. TED {ضحك} الجلوس حول الطاولة، نأكل الطعام الذي يبدو سيئاً ولكنه جيد.
    (Gülme sesleri) Bu Hindistanda bir ilktir, ve size bunu son kez duyduğunuzu da söyleyebilirim. TED (ضحك) هذه هي المرة الأولى في الهند ، واستطيع ان اقول لكم ، ان هذه هي المرة الأخيرة التي تسمعون عنها.
    Tamam, amacımı anladınız, değil mi? (Gülme sesleri) Gittikçe daha iyi yapabiliyorsunuz, ama zor. TED حسنًا، وصل لكم مرادي، أليس كذلك؟ (ضحك) أجدتم، ولكنها لم تكن سهلة، لماذا؟
    (Gülme sesleri) Bir kez daha, bu şeyleri yapanın kim olduğunu çözmenin imkansızlığı-- Bu bir robot mu? TED (ضحك) ومرة أخرى، تعذّر اكتشاف صانع هذه الأمور ــ مثل، هل هو إنسان آلي؟
    (Gülme sesleri) Peki ya bir arkadaşınızın evine gittiğinizde dokunduğunuz her yüzeyde bir parçanızı bıraktığınızı hissediyor musunuz? TED (ضحك) أو أأصابك القلق مسبقًا عند زيارة صديق، حول ترك جزء صغير منك على كل سطح تلمسه؟
    (Gülme sesleri) Asıl tehlikeyle ilk yüz yüze gelişimdi, ateş ve babam. TED (ضحك) كانت هذه تجربتي الأولى مع خطر حقيقي، النيران وأبي.
    (Gülme sesleri) Psikolog olunca farklı tür bir iltimas fark ettim. O da vücuda akıldan daha çok değer veriyor olmamızdı. TED (ضحك) عندما أصبحت طبيبًا نفسيًا، بدأت في ملاحظة نوع آخر من التحيز، وهو كيف أننا نفضل الجسد على العقل.
    (Gülme sesleri) Gerçi, onunla birlikte okumadık. TED (ضحك) ولكننا، على الرغم من ذلك، لم ندرس مع بعض.
    (Gülme sesleri) Onun da hayatının en üzgün ve en uzun gecesiymiş meğer. TED (ضحك) لقد كانت أكثر الليالي حزنًا وطولًا في حياته أيضًا.
    (Gülme sesleri) Ama her nedense bu ona bir şey ifade etmedi. Şimdi de uyuşturucu etkisinde olduğumu düşünüyordu. TED (ضحك) ولكن لم يكن هذا مفهومًا بالنسبة له تمامًا. لذا فاعتقد أني تحت تأثير المخدرات.
    (Gülme sesleri) Bilgiyi toplayabilir, paylaşabilir ve bunu geleceğimiz için kullanabiliriz. TED (ضحك) أعني، يمكننا تجميع المعرفة وتبادلها واستغلالها لتوجيه مستقبلنا.
    (Gülme sesleri) Merak etmeyin, felaket yok artık. Aslında tam tersi var. TED (ضحك) لا مزيد من الأزمات. لا. على العكس، في الواقع،
    (Gülme sesleri) Bu 1.168 kelimeyi bilirseniz oyunun seyri bayağı değişiyor. TED (ضحك) مع العلم بأن هذه الكلمات الـ ١١٦٨ تغير قوانين اللعبة بالتأكيد.
    Hiçbir şey göremiyorum ama Gülme sesleri geliyor. Open Subtitles لا أستطيع رؤية أي شيء لكن أسمع ضحكاتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more