Sunset Bulvarı'nda üstü açık, gümüş renkli bir Mustang'in peşindeyiz. | Open Subtitles | مطاردة موستينغ فضية وجيب سوداء جادة الغروبِ |
Solunda, saat 10 yönünde, caddenin karşısındaki gümüş renkli Chrysler Voyager'ın içinde bir gözetleme timi var. | Open Subtitles | عند الساعة العاشرة على يسارك عبر الشارع سيارة كليسلر فضية بداخلها فريق استخبارات |
gümüş renkli Caddy, dün gece saat 2:31'de gelmiş. | Open Subtitles | وصلت سيارة كاديلاك فضية الليلة الماضية الساعة الثانية و 31 دقيقة |
Siyah kabzalı gümüş renkli bir silahtı pantolonunun içine sokmuştu. | Open Subtitles | تخيلت ان معة مسدس فضى بمقبض اسود معلق فى بنطالة |
Siyah kabzalı gümüş renkli bir silahtı pantolonunun içine sokmuştu. | Open Subtitles | لدي... صورة مسدس فضي مع قبضة سوداء دس في سرواله |
- Temple ve Mercer'ın köşesinde. gümüş renkli sedan, resmi plakalı. | Open Subtitles | انها فضيه اللون ، ذات لوحات حكوميه و المفاتيح بها |
Hani şu gümüş renkli olan ve hiç hava kaçırmayanından. | Open Subtitles | إنها كمثل تلك البالونات ذات اللون الفضي التى لا ينفذ منها الهواء قطّ |
Solunda, saat 10 yönünde, caddenin karşısındaki gümüş renkli Chrysler Voyager'ın içinde bir gözetleme timi var. | Open Subtitles | السّاعةالعاشرة،إلىيسارِكَ،عبر الشَّارِعِ، هناك مسافر كرايسلر الفضّي. هناكa مراقبة فريق داخل. |
Rehine alındı! Sarı montlu bir erkek gümüş renkli arabanın yakınlarında rehin alındı. | Open Subtitles | أخذ رهائن , رجل يرتدي جاكيت أصفر بجانب سيارة فضية |
gümüş renkli. Tabak gibi. Bana getir. | Open Subtitles | فضية اللون، تشبه صحن الفنجان، أحضرها لي. |
Başlanacak apaçık yer siz olacaksınız gümüş renkli bir takım içinde, güneş gözlükleri ve tekerlekli patenlerle birlikte | Open Subtitles | المكان الذي يجب أن نبدأ منه هو أنت في بزة فضية و نظارات شمسية و أحذية تزلج |
Dinleyin! 2006 model gümüş renkli pikap kamyonet arıyoruz! | Open Subtitles | أسمعوا جميعكم، نحنُ نبحثُ عن شاحنة فضية مويدل 2006 |
Biraz önce gümüş renkli spor bir araba çaldı, plakası 585-G4S. | Open Subtitles | لقد سرق سيارة رياضية فضية 5854 ك |
gümüş renkli bir kostümde genç ve güzel bir kadın. | Open Subtitles | وامرأة ، امرأة جميلة ترتدي حلة فضية |
Tüm birimlerin dikkatine! Şüpheli araç, gümüş renkli bir Chevy Impala. | Open Subtitles | لتتأهب كل الوحدات , السيارة المشتبه بها سيارة شيفي فضية موديل "إيمبالا" |
Lütfen hemen gelin. Benzinlikteki gümüş renkli cipteyiz. | Open Subtitles | نحن في سيارة فضية عند محطة البنزين |
Pantolonunun arkasına soktuğu siyah kabzalı, gümüş renkli bir silah taşıyordu. | Open Subtitles | لقد كان معة مسدس فضى بمقبض اسود معلق فى بنطالة |
Pantolonunun arkasına soktuğu siyah kabzalı, gümüş renkli bir silah taşıyordu. | Open Subtitles | كان لديه مسدس فضي مع قبضة سوداء مدسوس خلف سرواله |
Chance Baptiste az önce binadan ayrıldı. gümüş renkli bir Sedan kullanıyor, doğuya yöneldi. | Open Subtitles | تشانس", لقد شاهدت "بابتيست" يغادر المبنى, انه في سياره فضيه, توجهه الى الشرق |
Kişisel fotoğraflar kaldırıldı, mutfak güzelce temizlendi ve dışardaki gümüş renkli sokak dansçısını ve yüksek sesli cd çalarını başka yere paketledim. | Open Subtitles | حسنٌ, تم إزالة الصور الشخصية المطبخ نظيف وأجبرت الراقص الفضي في الخارج |
Ama JoJo, gümüş renkli heykel adamı herkes sever. | Open Subtitles | لكن يا (جوجو)، الجميع يحب ذلك الرجل التمثالي الفضّي |
Mandy'i kimin öldürdüğünü bulmak istiyorsanız onu alan gümüş renkli G - Wagon'nun içersindeki adama sorun. | Open Subtitles | تُريدين أن تعرفي من قتلها، فسألي الشخص الذي في سيّارة المرسيدس الفضيّة التي أقلّتها. |