"gümüşe" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفضة
        
    • للفضة
        
    • والفضة
        
    • بالفضة
        
    • فضة
        
    • الفضةِ
        
    • في الميعاد
        
    Çatal-bıçaktan gümüşe dönmelerinin en zor kısım olduğunu ama gümüşten, çatal-bıçağa dönmelerinin ise en kolay kısım olduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننت بأن تحويل الفضة إلى طاقم فضي سيكون الجزء الصعب وبأن تحويل الطاقم الفضي للفضة سوف يكون سهلا
    Tuza, gümüşe ve kutsal suya tepki vermiyor. Open Subtitles .. لا تتأثر بالملح أو الفضة أو المياه المقدّسة
    Bu vampirlerin gümüşe olan nefretini açıklayabilir. Open Subtitles حسناً، هذا يوضّح سبب كراهية مصّاصي الدماء للفضة
    Sarımsağa, gümüşe hatta gün ışığına dayanabilir, ve onda onların gücü var. Open Subtitles يمكن ان يقاوم الثوم والفضة حتى اشعة الشمس و يستمد قوته منهم
    Tüm periler demirden nefret eder. Karanlık peri gümüşe dokununca yanmıştı. Open Subtitles حسنٌ، جميع الجنّيات يكرهنَّ الحديد، جنّيات الظـُلمة يولدن حينما يُمسَّنّ بالفضة.
    Hayır! 2 gümüşe yaptım işi! Open Subtitles بل مجرد قطعتا فضة
    Vampirlerin çoğunun gümüşe alerjisi vardır. Open Subtitles مصاصو دماء حسّاسون جداً إلى الفضةِ. والثوم يصيبهم بأذي كبير
    Kalay, bakır ve çinkodan altın ve gümüşe kadar. Open Subtitles من القصدير و النحاس و الزنك للذهب و الفضة
    189 gram adi gümüşe kılıcını rehin verdiğine göre durum oldukça vahim olmalı senin için. Open Subtitles يبدو أن الاعمال متوقفه لدرجة أنك شهرت سيفك فقط من اجل حفنة بسيطة من الفضة
    50 gram gümüşe 1 kilo tuz. Open Subtitles تيل واحد من الفضة لكل كيلو من الملح؟
    gümüşe hiç ihtiyacı yoktur, ...ama yinede alır. Open Subtitles ..إنه ليس بحاجة للفضة ولكن ولكنه يأخذها على كل حال
    Mavili kadın boğuluyor çünkü gümüşe alerjisi var. Open Subtitles المرأة التي ترتدي اللون الأزرق تختنق بسبب حساسيتها للفضة
    Ölülerin de gümüşe ihtiyacı olmaz. Open Subtitles الموتى ليسوا بحاجة للفضة.
    Bilirsiniz, bazı erkekler altın ve gümüşe düşkündür. Open Subtitles كما تعلم بعض الرجال لديهم الشغف للذهب والفضة
    gümüşe, sarımsağa hatta gün ışığına bile dayanabiliyor. Open Subtitles يمكن ان يقاوم الثوم والفضة حتى اشعة الشمس
    Elindeki her şeyi satıp, altın ve gümüşe yatırmasını. Open Subtitles أخبرته أن يبيع كل شيء في حقيبة أسهمه ويضعها في الذهب والفضة
    Vücudunu gümüşe boyamak ve savaş anıtında kötü şiirler okumak gibi garip işler yaptı. Open Subtitles لقد فعل أشياء غريبة مثل دهن جسمه بالفضة والوقوف عاري على نصب حربي إلقاء الشعر السيء
    Bir dilim tost palabıyıklı iki adam robot sesleri çıkaran gümüşe boyanmış bir adam Garmanarnar üç onlara sonra dönerim, erkeklerin içinden görebildiği bir delik ve 25. kez peşpeşe yıldan sonra yeniden karşınızda Bobby Moynihan! Open Subtitles قطعة خبز ورجلين يمتلكان شاربين معقوفين ورجل يرسم بالفضة ويصدر إزعاجاً كالآلات غار مانارنار
    Ağırlığına bakılırsa pek de gümüşe benzemiyor. Open Subtitles لا يبدو أنها من فضة
    gümüşe dokunmanı istemiyoruz. Open Subtitles لا نريدك أن تلمس أيَّ فضة.
    Vampirler gümüşe karşı şiddetli şekilde alerjiktirler. Open Subtitles مصاصو دماء حسّاسون جداً إلى الفضةِ
    Ama zamanla yeni saf kan bir ırk olacak kendi etimden yaratılmış gümüşe dayanıklı hatta yakında güneş ışığına. Open Subtitles لكنّ في الميعاد, سيكون هناك سلالة نقية جديدة, أنجبت من لحمي ,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more