Bir gün içerisinde, 350 harika çalışanımız. işlerini kaybetti. | TED | هكذا في يوم ما. كل موظفيننا ال 350 الرائعين خسروا وظائفهم |
Milhouse'un bir gün içerisinde iki kez spagetti yemesi fikrinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لاأحب فكرة أن يأكل ملهاوس وجبتي مكرونة في يوم واحد |
gün içerisinde, tuhaf arkadaşlarıma katıldığım karanlığa geri dönerdim. | TED | خلال النهار أعود الى الظلمة حيث أتشارك الخلوة مع أصدقائي في قاع المحيط. |
Bağışlarla ilgili birkaç gün içerisinde karar verecektir. | Open Subtitles | انه يأمل أن يقرر تلك المنحات في الأيام القليلة القادمة |
Bebeğin, önümüzdeki üç gün içerisinde gelme ihtimali var mı? | Open Subtitles | أهناك أي احتمال لأن يولد الطفل خلال الأيام الثلاثة القادمة؟ |
İki gün içerisinde, en çok istediğim şeye sahip oldun. | Open Subtitles | انظر، خلال يومين حصلت على كل شيء كل شيء أنا أردته دائما |
Sadece bir kaç gün içerisinde, Kuzey Amerika'nın Güney ucuna ulaşıyor. | Open Subtitles | خلال أيام قليلة فقط وصل للطرف الجنوبي لأمريكا الشمالية |
gün içerisinde bir arkadaşımı havaalanından alacağım. | Open Subtitles | علي أخذ أحد الأصدقاء من المطار لاحقاً فى نفس اليوم |
Pekala, tam olarak nasıl olacak bilmiyorum ama iki gün içerisinde sırrımız ortaya çıkacak. | Open Subtitles | حسناً ، ليس لدي كل التفاصيل لكن في يومين سرّنا سوف يصبح في خطر |
Gemi yeni bir yaşam formunu inceleyip bir gün içerisinde kopyasını mı yarattı? | Open Subtitles | السفينة حللت شكل حياة جديد وبدأت في استنساخها في يوم واحد؟ |
Bir gün içerisinde üç vampir avcısı ekibi. | Open Subtitles | ثلاث مجموعات من صائدي مصاصي الدماء في يوم واحد |
ve sonra da gün içerisinde bir 50 defa daha bakıyorlar. | TED | ثم ينظرون إليها 50 مرة أخرى خلال النهار. |
gün içerisinde sıcaklık 45 derece kadar çıkabiliyordu. | Open Subtitles | خلال النهار ارتفعت درجة الحرارة حتى 110 درجة |
Bu alandaki bilgileri kullanarak nanofotonik bilimi ya da metamateryal araştırması olarak bilinir, bunu gün içerisinde kullanmanın bir yolu olabileceğini ilk defa keşfettik. | TED | باستخدام المعرفة من هذا المجال، المعروف بعلم بصريات النانو أو أبحاث المواد الخارقة، أدركنا احتمالية وجود طريقة نجعل بها هذا ممكنًا خلال النهار لأول مرة. |
Birkaç gün içerisinde, aile toplantısından sonra, değil mi? | Open Subtitles | في الأيام القليلة القادمة، صحيح؟ أنتَ وعائلتك ستجتمعون |
Üç gün içerisinde iki kişi daha öldürmeyi planlıyor. | Open Subtitles | إنه يخطط لقتل ضحيتين في الأيام الثلاثه القادمه |
Mikami geçtiğimiz 3 gün içerisinde hergün bir sayfa yazı yazmış. | Open Subtitles | ميكامي كتب صفحة لكل يوم خلال الأيام الثلاثة الماضية |
Kongre üyesi, önümüzdeki birkaç gün içerisinde başkan yardımcısıyla sakin bir görüşme istiyor. | Open Subtitles | مع السّلامة. عضو الكونجرس يوَدُّ أَنْ يَأخُذَ دردشة مؤدّبة جداً خلال الأيام التالية مَع نائبة الرئيس. |
Eğer iki gün içerisinde geri getirmezsem, gitmiş say. | Open Subtitles | وإن لم أعِدها إليك خلال يومين فانس أمرها |
Yavaş ol Eğer 2 gün içerisinde bir koca bulmak istiyorsan Kaybedecek vaktin yok demektir. | Open Subtitles | اذا كنت تبحثين عن زوج خلال يومين اذا,ليس هنالك وقت لتضيعيه |
Bir kaç gün içerisinde öğle veya akşam yemeği ayarlayabilir miyiz? | Open Subtitles | يمكننا ترتيب لتناول الغداء أو عشاء خلال أيام |
gün içerisinde bir arkadaşımı havaalanından alacağım. | Open Subtitles | علي أخذ أحد الأصدقاء من المطار لاحقاً فى نفس اليوم |
Bir koronal kütle atımı bu mesafeyi bir kaç gün içerisinde kat edebilir. | Open Subtitles | الانبعاث الكتلي الإكليلي قد يقطع تلك المسافة في يومين |