Tanrı seni günahlardan korusun Ve merhameti seni ayağa kaldırsın. | Open Subtitles | لينقذك الرّب الذي حرّرك من الخطايا ويبعثك بفضل منه. |
Vaftiz günahlardan arınmadır, hem doğuşumuzdakilerden hem de kişisel olanlardan. | Open Subtitles | المعمودية هي مَحو الخطايا الأصلية و الشخصية |
Gölün dibinde gizlenmiş şeylerden kaçmayı çalışarak günahlardan kurtulamazsın. | Open Subtitles | ليس عندما تكون الذنوب التي تحاولين الهروب منها مختبئة تحت البحيرة |
Kendi mahvoluşumun beni günahlardan kurtarması gerekiyordu. | Open Subtitles | إنَّ التحطيم الذاتي للنفس كان يُفترَض أن يجلب لي السلام من الخطيئة |
Ne anılardan ne de günahlardan saklanabilirsin, Dante. | Open Subtitles | يمكنك الإختباء وراء ذكرى أو ذنب يا دانتي |
Kutsal dağın etrafında yapılan bir hac ziyaretinin hayattaki tüm günahlardan arındırdığına ve bir sonraki yaşamda daha iyi bir hayat yaşama ihtimalini arttırdığına inanılır. | Open Subtitles | الحجاج حول الجبل المقدس ويعتقد انها تمحو خطايا العمر ويرجع كيوم ولدته امه |
Tüm günahlardan ve hazırlıksız ölümden koru bizi. | Open Subtitles | من جميع الخطايا ؟ من الموت المفاجىء والغير متوقع نجنا |
Alına su dökmek doğum öncesi işlenilen günahlardan arınmak için mükemmel bir yol olarak görülebilir. | Open Subtitles | رشّ الماء على جبينها يبدو وكأنّها طريقة مُمتازة لمُواجهة الخطايا التي ارتكبتها قبل ميلادها. |
Bu çocuğu korumak için, günahlardan sakındırmak ve kötülükten korumak için yemin ediyor musunuz? | Open Subtitles | أتقسمان بحماية هذا الطفل؟ من الخطايا و الشرور؟ |
Açgözlülük en acınası günahlardan birisidir, ama bana göre, günahsız birisin. | Open Subtitles | الطمع هو واحد من تلك الخطايا مثيرة للشفقة، والتي، إذا كان من شأنه أن تصل إلى لي، كان غير الذنوب بعد الآن. |
Hasta olmadan önce bile, en büyük endişesi günahlardan kaçınmak, ve Tanrı'nın tahtına saf bir kalple gitmekti. | Open Subtitles | حتى قبل أن تصبح مريضة كانت حريصة على أن تتجنب الخطايا وأن تذهب الى عرش الله بقلب طاهر |
Birilerini ayırmak en büyük kozmik günahlardan birisidir. | Open Subtitles | إفشال واحد هو من أسوء الخطايا التي يمكنك إرتكابها |
Geçmişindeki günahlardan kaçamazsın ve sen de cezalandırılmalısın. | Open Subtitles | لا يمكن الهروب من الذنوب من ماضيك، وأنت أيضا، يجب أن يعاقب. |
günahlardan arınmak için tekbir ayini kabul ederiz. | Open Subtitles | نقرّ بعماد واحد لمغفرة الذنوب. |
Sizin günahlardan uzak kalmanızı istiyorlar. Ben de bana verilen bu sorumluluğun size rağmen yerine getireceğim. | Open Subtitles | لقد أرادوا أن يبقوكن بعيدات عن الخطيئة و أنا سوف أفى بمسئولياتى |
O bandın, Klara'ya günahlardan uzak durmasında bencillikten kıskançlıktan ahlaksızlık, yalan ve tembellikten kurtulmasında yardım etmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | الشريط كان لكي تتجنب كلارا الخطيئة الأنانية الحسد |
Ama insanların işledikleri günahlardan konuşurken günahkarlık ile canilik arasındaki farkı unuturuz. | Open Subtitles | ولكن بقدر ما نحب التحدث عن .. الأخطاء التي يرتكبها الناس .. فقد نسينا أن هناك فرق بين الخطيئة والشرّ |
Tanrıların huzurunda yalancı şahitlik yapmanın diğer günahlardan farkı yoktur leydim. | Open Subtitles | الشهادة الزور أمام الآلهة ذنب مثل أي ذنب يا سيدتي |
Hala ruhunu varolan günahlardan temizlemek ve eğer bunu yaptıysan, Tanrıya itiraf etmek için yeterince zaman olabilir. | Open Subtitles | ربما لا يزال هناك وقتًا كافيًا يا بُني، لتخليص روحك من أيّ ذنب كان، وإذا فعلت الشيء الصائب، فيمكنك الأعتراف والأفصاح عنه أمام الله. |
Geçmişindeki günahlardan kaçamıyorsun. | Open Subtitles | لا تستطيع الهروب من خطايا الماضي |
Tüm günahlarımızı affet... bizim kendi günahlarımızı affettiğimiz gibi... ve bizi günahlardan ve şeytandan uzak tut. | Open Subtitles | كما أغـفر لأولئك الذين اخطأوا علينا قـدنا إلى طاعتك وسلمنا من كل شر... نـقدس باسمك |
Adem 2'nin ilkesi ise "sevgi, günahlardan arınma ve aldığının karşılığını verme"dir. | TED | شعار آدم الثاني هو "الحب والخلاص والعودة". |