"günbatımını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغروب
        
    • غروب الشمس
        
    • مغيب
        
    En yüksek kayanın üstüne oturmuş, günbatımını seyrederken, öpüşme dürtüsü hissettik. Open Subtitles كنا واقفين على الصخور لنشاهد الغروب ثم فجأة راودتنا رغبة دفينة للتقبيل
    Güney yakasından günbatımını iyi görebiliyor musun? Open Subtitles هل تستطيع ان ترى الغروب من الجانب الجنوبي جيدًا؟
    günbatımını izlemek için Apollo Tapınağı'nda! Open Subtitles فوق, عند معبد ابولو, حتى نشاهد منظر الغروب
    Tek yapmam gereken günbatımını takip etmek... ve seni bulacağım. Open Subtitles ما عليّ سوى اتّباع مسار غروب الشمس و سأعثر عليك
    Hiçbir ses böylesine nefes kesen güzelliğin günbatımını tamamlayamaz. Open Subtitles لا يمكن لصوت حلو بأن يُعطي تعليقاً على غروب الشمس مثل روعة النفَس المُتكلّم
    günbatımını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles دعنا نذهب أنا لا أريد أن أتغيب عن الغروب
    Cumaları genellikle plaja gidip günbatımını izleriz. -Gelmelisin. Open Subtitles الجمعة عند الشاطئ نشاهد الغروب , يجب أن تأتي
    Cumaları genellikle plaja gidip günbatımını izleriz. Open Subtitles الجمعة عند الشاطئ نشاهد الغروب , يجب أن تأتي
    Kumsalda yaşar, tekila içer ve günbatımını seyrederim. Open Subtitles اعيش بقرب الشاطئ واشرب جرعات التكيلا واشاهد الغروب
    Bu akşam bizim gibi o da günbatımını gördü. Open Subtitles لقد شاهد الغروب هذا المساء كما فعلنا
    günbatımını gördün mü? Open Subtitles هل رأيت هذا الغروب بالخارج هنا؟
    Bir ay önce günbatımını Karayipler'in ortasında, devasa bir yatta izliyordum. Open Subtitles وقبل شهر، ل كان يراقب هذا الغروب... ... من على ظهر اليخت العملاق ل في منطقة البحر الكاريبي.
    Hiç odamdan günbatımını izledin mi? Open Subtitles هل رأيت الغروب من غرفتي من قبل ؟
    "Hiç odamdan günbatımını izledin mi?" Gerçekten dedin mi? Open Subtitles "هل رأيت الغروب من غرفتي من قبل ؟" أحقاً قلت ذلك ؟
    Şu yaşlı kemikleri biraz güneşlendirmek, sahilde bir sandalye bulup, bir şişe şarapla günbatımını seyretmek. Open Subtitles للحصول على بعض أشعة الشمس على هذه العظام النخرة كرسي على الشاطىء , ليتر من النبيذ , ومشاهدة غروب الشمس.
    günbatımını yatağından seyredebilirsin. Open Subtitles انها غرفتى المفضلة سوف تشاهدى غروب الشمس وانتى نائمه على سريرك يمكنك ان تحضرى شخصا معك
    Oraya varmak savaşabilen bir erkek için günbatımını bulur. Open Subtitles سيتطلب الأمر غروب الشمس.. لرجل في حالة حرب
    Sedece ikimiz günbatımını seyredeceğiz. Git kitaplarını topla. Open Subtitles كلانا وحسب , سنشاهد غروب الشمس اجلبي كتبكِ
    günbatımını izledim. Sütçü kızlara iyi geceler diledim. Open Subtitles اُشاهد غروب الشمس و ألقي التحية على حلابات البقر
    Şarabımızı Mariner Valley'de günbatımını izlerken içmek için sabırsızlanıyordum. Open Subtitles كُنت أتطلع لشراب نبيذنا ومُشاهدة غروب الشمس على وادي الملاح
    ! Seninle beraber günbatımını izlediğim o zaman hayatımın en güzel anıydı. Open Subtitles الوقت الذي كنت اشاهد فيه مغيب الشمس معك كان اجمل لحظات حياتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more