Ama şimdi Greendale yönetim kurulu bana bu reklamı güncellemek için 2.000 dolarlık bütçe verdi. | Open Subtitles | و لكن الأن مجلس الإداره أعطاني ميزانيه قدرها ألفا دولار لتحديث إعلاننا الصغير |
Sen notlarımı güncellemek için laptopumu kullandığında üzerine düşmüş. | Open Subtitles | وكانت عالقة بجهازي بعد أن استخدمتيه لتحديث ملاحظاتي |
Ayrıca şimşek kadar hızlıyım, serverım değil çünkü güncellenmesi gerek, yani güzel saçlı ve kravatlı biri gelip serverı güncellemek için gereken parayı vermeyi uygun görürse gösterimize devam edip... | Open Subtitles | و رغم انني بسرعة الضوء إلا أن الخادم لدي ليس كذلك لأنه يحدث لتحديث لذلك إن كان ذو الشعر الرائع و ربطة العنق يوافق على تمويل لتحديث الخادم |
Percy, bunları gardiyanlara gönderir biz de kara kutuları güncellemek için bunları kullanırız. | Open Subtitles | -ونحن نستخدمها لتحديث الصناديق السوداء |
Cross Photonics'in, Hava Kuvvetleri'nin Prowler Sinyal Karıştırıcı sistemlerini güncellemek için anlaşması var. | Open Subtitles | (كروس للضوئيات) لديها عقد مع القوات الجويّة لتحديث مُتصيّد أنظمة التشويش. |