Kim olursa olsun, bir yerde bir rakam güncelliyor olsa dahi sistemi bir saatten uzun bir süre kolayca durdurabilir. | Open Subtitles | أعني، نحن نعلم أن أي شخص حتى الذي يقوم بتحديث رقم في مكان ما ربما يوقف نظامنا لأكثر من ساعة بسهولة تامة |
Durumunu dört gündür benzer cümlelerle güncelliyor. | Open Subtitles | أنها تقوم بتحديث حالتها كهذا طوال الأربعة أيام الماضية |
Elbette en ileride gerçekleşiyor, çünkü ortada, herkes Facebook'unu güncelliyor, ya da daha kötüsü, Facebook'un gizlilik ayarlarını anlamaya çalışıyor. | TED | حسنا، بالطبع أنه يحدث على الحافة، لأنه في الوسط ، الجميع منشغل بتحديث الفيسبوك، أو الأسوأ من ذلك، أنهم يحاولون فهم إعدادات الخصوصية في الفيسبوك. |
Hastaneden birisi Web sitesini güncelliyor. | Open Subtitles | شخص ما في المستشفي يقوم بتحديث الموقع |
Angelotron'un ara yüzünü güncelliyor. | Open Subtitles | هي تقوم بتحديث الوادهة الرُسومية ل"آنجيلاترون". |
Şöyle ki, Benjamin herkesin bilgisayarını uzaktan güncelliyor ve 3 ayda bir buraya gelip davranışlarımdan hoşlanmıyormuş gibi yapıyor şimdi keskin zekâmı sana yoğunlaştırmamı istemiyorsan yavaştan ofisine dönsen iyi olur. | Open Subtitles | اكتشفت هذا, لأن (بينجامين) يقوم بتحديث أجهزة الآخرين عن بُعد, و مرة كل أربعة شهور, يأتي الى هنا |