Güneş battığında, gelen sesin kurda mı, köpeğe mi ait olduğunu ayırt edemezsin uzaktan. | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس لا يمكنكِ أن تميّزي اذا كان صوت كلب أو ذئب من مسافة بعيدة |
Güneş battığında burada olmayı pek istemem doğrusu. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن أكون هنا عندما تغرب الشمس. |
Amerika'da, Güneş battığında, ben nehrin eski yıkık iskelesinde oturup | Open Subtitles | أذاً , في أمريكا عندما تغيب الشمس , وأجلس بجوار النهر الحزين القديم |
Güneş battığında dünya ters yüz olur. | Open Subtitles | عندما تغيب الشمس وراء الأفق ينقلِبُ العالمُ رأساً على عقِب |
Güneş battığında oluşan foto sentetik tepki açılmasını sağlıyor. | Open Subtitles | تفاعل التوليف البصري يجعلها تتفتح عند غروب الشمس |
Güneş battığında Lut, şehrin kapısında oturuyordu. | Open Subtitles | وتصادف عندما غربت الشمس كان لوط جالسا على باب المدينة |
Bugün bu savaşı iki cephede veriyorum. Gündüz, Star City'i belediye başkanı olarak yönetiyorum fakat Güneş battığında başka biriyim. | Open Subtitles | أقود نهارًا مدينة (ستار) كعمدتها، لكنّي أنقلب ليلًا شخصًا آخر" |
Sol adlı Güneş battığında bana döneceksin. | Open Subtitles | عند غروب إله الشمس سترجع إلي |
Güneş battığında asla tahmin edemeyeceğim binlerce şeye kaynaklık edecek. | Open Subtitles | و عندما تغرب الشمس, ستشرق على, ألالاف الأمور التي لم أكن أتخيلها, |
Görünüşe bakılırsa Güneş battığında durmaya programlanmışlar. | Open Subtitles | حسناً, يبدو أنه عندما تغرب الشمس إنهم مُبرمجون على أن يُكَوِّنوا قطعاناً |
Tüm hayatım boyunca beni boğan sözler şöyleydi: Ellerini hep görebilecekleri yerlerde tut, çok hızlı hareket etme, Güneş battığında kapüşonunu çıkar. | TED | هذه أنواع من الرسائل التي كانت تلاحقني طيلة حياتي: دائمًا أبقِ يديك في مكان يرونها فيه، لا تتحرك بسرعة، انزع قبعتك عندما تغرب الشمس. |
-Evet, günler giderek kısalıyor. Güneş battığında burası çok soğuyor. | Open Subtitles | الجو يكون بارد عندما تغرب الشمس |
Bekleyemeyiz. Güneş battığında oni onu bulursa olmaz. | Open Subtitles | لا يُمكننا ليس إذا وجده "الأوني" عندما تغرب الشمس |
Güneş battığında daha da kırmızı olacak. | Open Subtitles | سيكون هناكَ المزيد من اللون الأحمر... عندما تغيب الشمس. |
Güneş battığında da heryer karanlık. | Open Subtitles | هناك ظلام في كلّ مكان عندما تغيب الشمس |
Güneş battığında Izokular gelecekler. | Open Subtitles | ، عندما تغيب الشمس سوف تخرج الـ (أيزوكو) |
Yanına biraz su al. Güneş battığında burada ol. | Open Subtitles | خذ الكثير من المياه وارجع عند غروب الشمس |
Güneş battığında, adada yapayalnız ümitsiz, çaresiz en çok korktuğun şeyin ne olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | وحيداً على الجزيرة، عند غروب الشمس بدون أمل.. بدون أيّ مساعدة |
Güneş battığında, tekrar koştu. | Open Subtitles | ...ثم حين غربت الشمس ركض مجددا |
Gündüz, Star City'i belediye başkanı olarak yönetiyorum fakat Güneş battığında başka biriyim. | Open Subtitles | "أقود نهارًا مدينة (ستار) كعمدتها، لكنّي أنقلب ليلًا شخصًا مختلفًا" |