"güneş gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كالشمس
        
    • مثل الشمس
        
    • مثل شمس
        
    • بأنني شمس
        
    Ve bir adam güneş gibi doğup ahlâklı ve dürüst olanlarla birlikte hareket edecek. Open Subtitles ـ و الرجل سوف يظهر كالشمس و يسير مع أولاد الناس بكل تقوى و وقار
    Evren'e baktığımızda bize karşılıksız en yüksek enerji getirisi sağlayan sürecin güneş gibi yıldızların merkezinde cereyan etiğini görüyoruz. Open Subtitles عندما تنظر إلى الكون ترى أن المزود الأكبر لنا بالطاقة المجـانيــة تحدث داخل مركز النجوم العملاقة كالشمس
    Hepimize taçlar, ünvanlar ve güneş gibi parlayacak kıyafetler verilecek. Daha fazla gözyaşı olmayacak. Open Subtitles وأكاليل مجد وملابس تلمع كالشمس وسوف لن يكون هناك دموع فيما بعد لأن صاحب المكان سيمسح كل واحدة منها
    Bir ruh olarak beni görmeye geldiğinde güneş gibi parladığımı söyledin. Open Subtitles ، عندما جئت لتراني كشبح أنت قلت أنني ألمع مثل الشمس
    güneş gibi yıldızların hayatta kalabilmek için yeni bir yakıt kaynağı bulması gerekir. Open Subtitles من أجل البقاء .. نجم مثل الشمس يجب أن يجد مصدر طاقة جديد
    Evet, tıpkı güneş gibi. Ama içinde, sizler bunun farkında mıydınız? Open Subtitles نعم, إنها كالشمس و لكنها بداخلك هل أدركتم هذا يا رفاق ؟
    Saçlarımı düzeltir ve ışıl ışıl olmamı söyler ya da güneş gibi parlamamı, ve bu hep kendimi daha iyi hissetmemi sağlar. Open Subtitles ترتّب شعري وتطلب مني أن أكون بارعة أو أن أشع كالشمس ودائماً ما يشعرني ذلك بالإرتياح
    Göz içinden çıkan ışınlarla görüyorsak neden güneş gibi parlak bir nesneye baktığımız zaman göz zarar görür de, loş bir şey baktığımız zaman zarar görmez diye soruyordu? Open Subtitles فرض أننا لو نرى لأن الضوء يخرج من العين فلم نتضرّر من النظر لجسم متوهّج كالشمس ولا يحدث ذلك عند النظر لشيء خافت؟
    Bizim gibi adamlar nasıl olur da güneş gibi küçücük bir şey için endişelenirler? Open Subtitles كيف لعظماء مثلنا أن يقلقوا من شيء ضئيل كالشمس
    Uçacağımızı söyledin. güneş gibi parlayacağımızı söyledin ama senin dünyanda güneş yok. Open Subtitles اخبرتني باننا سنحلق اخبرتني باننا سنشع كالشمس
    Ama seni seven dostların güneş gibi ısıtmalı. Open Subtitles لكن أصدقائك المحبون لكِ سيمنحوكِ الدفء كالشمس.
    Bu ısının gücü. Elin güneş gibi sıcak. Open Subtitles إنها قدرة الحرارة، يداكِ أصبحت كالشمس
    Bazıları yıldız, tıpkı güneş gibi... Open Subtitles البعض منهم نجوم والبعض كالشمس.
    Bakışı seher gibi. güneş gibi temiz, ay gibi güzel, bu kız da kim, ben bilirim. Open Subtitles أنها كوهج الصباح جميلة مثل القمر، واضحة كالشمس!
    Doğudan doğan güneş gibi yükseleceğiz Open Subtitles "الصين" سترتفع كالشمس في الشرق وشعاعها سينير الأرض
    "O bir güneş gibi ve beni yakıp küle çeviriyor. Open Subtitles و لكن كالشمس ، فهي حولتي لرماد
    güneş gibi bir yıldıza daha yakında bulunan gezegenler çok sıcak olacak ve bizim yaşam formumuz asla var olamayacaktır. TED تلك الكواكب التي تكون اقرب كثيراً من نجم مثل الشمس ستكون حارة جداً بالشكل الذي لا توجد معه شكل الحياة التي نعيشها
    Normal insanlar, güneş gibi sıcak der, güneş gibi parlak der, güneş gibi can veren der. TED الناس العاديون يقولون أنها دافئة مثل الشمس، أنها وضيئة مثل الشمس، أنها راعية مثل الشمس.
    Ve bu doku, güneş gibi büyük kütleli nesnelerin varlığından dolayı eğilip bükülmüştü. TED و أن هذا النسيج انثنى في وجود اﻷجسام الضخمة مثل الشمس
    Tüm dünyaya yenilenebilir bir güç sağlayan daimi bir güneş gibi. Open Subtitles مثل شمس دائمة تزود بطاقة قابلة للتجديد للعالم بأكمله
    Sadece hayaletler arasında popüler olan parlak bir güneş olmak istiyorum ama sana baktığımda kendimi insanları öldüren kara bir güneş gibi hissediyorum. Open Subtitles كُل ما أريدهُ هو أن أكون شمس تُشرق للأشباح فحسب ولكنني عندما أنظر إليك، أشعر بأنني شمس مشؤومة تجعل الناس يموتون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more