Ancak Güneş Sistemi'nin sınırına ulaşmak için 20.000 km daha yol almamız gerekiyor. | Open Subtitles | .. لنصل لأطراف النظام الشمسي .علينا أن نقطع مسافة 20 ألف كيلومتر أخرى |
Burada, Güneş Sistemi'nin kıyısında pek de bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | هنا في حافة النظام الشمسي لا يبدو شبيهاً به كثيراً |
Bu yüzden biz de bir grup araştırmacı ile Güneş Sistemi'nin farklı yerlerinden gelen bu verileri toplar ve analiz ederiz. | TED | ولذا أقوم أنا ومجموعة من الباحثين بجمع وتحليل تلك البيانات القادمة من مواقع مختلفة في النظام الشمسي. |
Güneş'in zar zor ulaştığı, Güneş Sistemi'nin en uzağındaki sınırlarında; | Open Subtitles | هنا في النهايات البعيدة للنظام الشمسي حيث تخترق الشمس بالكاد |
Güneş Sistemi'nin gerçek ölçeğini bize öğreten de Edmond Halley oldu. | Open Subtitles | ولقد كان إدموند هالي نفسه من أعطانا القياس الحقيقي للنظام الشمسي |
Öncelikle size Güneş Sistemi'nin kökeni hakkında bir şey açıklamam gerek. | TED | ومن أجل القيام بذلك، أود أن أشرح لكم قليلًا عن نشأة المجموعة الشمسية. |
Mars Güneş Sistemi'nin en büyük kanyonuna sahip, Valles Marineris. | TED | ولديه الصدع الأكبر في النظام الشمسي ويدعى " فاليس مارينريس" |
Öylesine güçlüdür ki robotik temsilcilerimizi, Güneş Sistemi'nin sınırlarına ve ötesine taşımıştır. | Open Subtitles | من القوة بحيث أنها حملت رُسلُنا الآليين إلى حافة النظام الشمسي و أبعد |
Güneş Sistemi'nin tek bir süreçle doğduğu sonucuna vardılar. | Open Subtitles | في عملية وحيدة ،إستنتجوا أن النظام الشمسي.. |
Ve Güneş Sistemi'nin oluşumuyla ilgili büyük sorunu anlamak için ne tür bilimsel sorunları anlamanız ve çözmeniz gerektiğini belirlemeye çalıştı. | Open Subtitles | التى تحتاج للفهم وتحتاج لحلّ لكي يفهم المشكلة الكبرى لتشكيل النظام الشمسي |
Belki de, Güneş Sistemi'nin bir yerinde, Safranov'un teorisinin özelliklerini taşıyan bir gezegen vardır. | Open Subtitles | ربما ،في مكان ما فى النظام الشمسي قد يكون هناك كوكب يحمل تلك السمة المميزة لنظريته |
Güneş Sistemi'nin iç kısmında bir sürü cisim başıboş bir şekilde dolaşıyordu. | Open Subtitles | كلّ ذلك الجحيم ينفلت الى داخل النظام الشمسي |
Muhteşem bir görüntü olmasına rağmen bir şey bize Güneş Sistemi'nin hâlâ aktif olduğunu ve cisimlerin hâlâ birbirine çarptığını söylüyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنه مشهد رهيب إلا أن ذلك الشّيء يخبرنا أن النظام الشمسي ما زال نشيط وتلك الأشياء ما زالت تضرب بعضها البعض |
Güneş Sistemi'nin uzak yerlerinde hüküm süren gaz dolu devler için büyüme teorisi nasıI işliyor? | Open Subtitles | كيف تسير نظرية النمو فى تفسير عمالقة الغاز التى تحكم المناطق البعيدة فى النظام الشمسي ؟ |
Küçük bir uydu olmasına rağmen, Güneş Sistemi'nin volkanik olarak en faal kütlesi. | Open Subtitles | أكثر جسم نشط بركانياً في النظام الشمسي وهو مُجـرد قمـر صغـير |
Bu, ayrıca süreçleri de bize anlatacak. O yüzden bana göre gelecek, aslında Güneş Sistemi'nin dış kısmında yatıyor. | Open Subtitles | لذا بالنسبة لي المستقبل يكمن في الجزء الخارجي للنظام الشمسي |
Burada, Güneş Sistemi'nin bu uzak kıyısında buradan geçmekte olan bir yıldızın uyguladığı küçük bir çekiş bile bu kuyrukluyıldızlardan bazılarını Güneş'e olan kütleçekimsel bağlarından kurtarabilir. | Open Subtitles | هنا, على الحافة البعيدة للنظام الشمسي حتى قليل من قوة جاذبية نجم يمر بإمكانها ان تحرر بعضاً من هذه المذنبات |
Belki de, Güneş Sistemi'nin erken yaşlarında Uranüs'ü sırt üstü yatıran da Miranda'yı bu hale getirenden kat be kat büyük bir çarpışma olmuştu. | Open Subtitles | ربما هو كان مثل هذا التصادم بمقياس أكـبر ما ضرب اورانوس نفسه مُـنتهـيـــاً عـلى ظـهــــره في الأيام الأولى للنظام الشمسي |
Güneş Sistemi'nin gerçek ölçeğini bize öğreten de Edmond Halley oldu. | Open Subtitles | و كان (إدموند هالي) هو من أعطانا المقياس الفعلي للنظام الشمسي |
Kökenimizin dayandığı gezegenden ayrılarak Güneş Sistemi'nin dışına ve daha da ötesine gideceğimiz yolculuğu hazırlanıyoruz. | TED | إننا نصبح مستعدين أكثر لبداية مشوارنا في مغادرة كوكبنا الأصلي إلى المجموعة الشمسية الأوسع وما بعدها. |