Seyahat ederken veya ofisinizde yüksek seviyede fon gürültüsü varsa gürültüyü kesen kulaklıklardan kullanabilirsiniz. | TED | عند السفر بإمكانكم ارتداء سماعات عازلة للضوضاء أو إذا كان مكتبكم يحوي مستويات عالية من الضوضاء. |
O halde o feci gürültüyü duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | اذن يجب ان تكون قد سمعت تلك الضوضاء الشريرة |
Şu manasız gürültüyü kes. Canın acımasın. | Open Subtitles | أوقف تلك الضوضاء عديمة الفائدة ستؤذى نفسك |
Sorduğumuz soruları değiştirmek ve birbirimizin cevaplarını duyabilmek için kuru gürültüyü bastırmakla ilgili. | TED | هي عن تغيير السؤال المطروح وتهدئة الضجيج لسماع إجابات بعضنا الآخر. |
Kulaklarımla ilgili bir sorunum var. gürültüyü sevmiyorum. Sessizce yapın. | Open Subtitles | لدي مشكلة غريبة في أذني أكره الضجة لذا أفعلوا ذلك بهدوء |
Çok ıvır zıvır var, ama arkadaki gürültüyü kısarsan... | Open Subtitles | هناك الكثسر من الضوضاء و لكن إن حذفت التشويش |
Beden eğitimi esnasında bu gürültüyü dinlemeye mecbur muyuz? | Open Subtitles | هل يجب أن نستمع لهذه الضوضاء أثناء آدائك للتمرينات الرياضية |
Buraya bu yüzden geldim. Her türlü gürültüyü yapıyorsun. | Open Subtitles | هذا السبب لقدومي انت تثير الكثير من الضوضاء |
Yani o gürültüyü çıkaran ve gökyüzünü mosmor yapan şey bu muydu? | Open Subtitles | اذن هذا ما صنع كل هذة الضوضاء وتحولت السماء بنفسجية |
Duyduğum gürültüyü yapan şey gibi | Open Subtitles | حسنا، مثل أي شيء أحدث تلك الضوضاء التي سمعتُها |
- Çocuklar ve ben gürültüyü seviyoruz, değil mi? - Tabi ki seviyoruz efendim. | Open Subtitles | انا والاولاد نحب الضوضاء انا متأكد من هذا. |
Ben de gidip nazik bir şekilde gürültüyü durdurmasını rica ettim. | Open Subtitles | هبطتُ وبأدب جداً طلبتُ منه أن يتوقف عن عمل الضوضاء. |
Sesi güçlendirdim ve arkadaki gürültüyü minimuma indirdim. | Open Subtitles | أنا تضخيم ذلك والتقليل من الضوضاء في الخلفية لك. |
Bütün gün telefon başındayım. Böyle gürültü çıkarma. Bu gürültüyü sevmiyorum. | Open Subtitles | جرس الهاتف طول اليوم يصدر الضوضاء - "اترك رسالة " - |
Sadece görüntüyü büyütmem... ve arka plandaki gürültüyü yok etmem yeterli.Bakalım elimizde ne var. | Open Subtitles | وأقطع الضجيج بالخلفيه وأرى ماذا حصلنا عليه |
Matbaadan gelen ses gürültüyü bastıracaktır. | Open Subtitles | الضجيج الصادر من آلة الطباعة سيُغطّي عليه. |
Ayrıca gürültüyü manyetik girişimden ayırabilen ve geri okunan sinyalin her öbeğindeki en uygun bit dizilerini bulan matematiksel algoritmalarla, bitlerin birbirlerine daha yakın paketlenmeleri mümkün oldu. | TED | والبتات استطاعت ان تخزن بشكل متقارب من بعضها بسبب الخوارزميات الرياضية والتي ترشح الضجيج الناتج من تداخل الحقول المغناطيسية وأيجاد اكثر سلسلة بتات متكررة من كل شريحة معادة القراءة. |
Motoru çalıştırmak kötü fikir olabilir. gürültüyü seviyorlar. | Open Subtitles | تشغيل المحرك ليس بالصواب بما أنهم يحبون الضجة |
Güvenlik görevlisi gürültüyü duymuş, ama şüpheli çoktan gitmiş. | Open Subtitles | حارس الامن سمع الضجة لكن المجرم كان قد اختفى بالفعل |
Bütün gürültüyü çıkaran var ya, işte o. | Open Subtitles | الذي يثير الجلبة |
Ufaklıktan gelen gürültüyü duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت ضوضاء من الصغير؟ |
gürültüyü şikâyet için O yüzden bizi görmeye geldiniz. | Open Subtitles | لذا هذا هو السبب الذي جئت لمعرفة لنا. ويشكو ضجيج من ستيريو له. |
gürültüyü, uykusuzluğu, zamansızlığı. Ne demek istediğimi anlıyorsun, yapma! | Open Subtitles | الازعاج, عدم النوم, وضياع الوقت أنتِ تعرفين ما أعنيه |
Sağır bir polis gürültüyü duydu ve oraya giderek öldürdü o iki ölü çocuğu." | Open Subtitles | "شرطيّ أخرس سمع الضّجيج". "وقدم, وقتل الولدان الميّتان أصلاً". |