"güvende olmak" - Translation from Turkish to Arabic

• أن تكون آمناً
• أكون بأمان
• تكون بأمان
• لنكون بأمان
• لِكي يَكُونَ آمنَ
• لتكوني بأمان
• الشعور بالأمان

Çoğu için güvende olmak ya da korkmak arasındaki seçim çok kolay.
أن تكون آمناً أو أن تكون خائفاً هو خيارا سهل بالنسبة لمعظم

Üzülmektense, güvende olmak daha iyi değil mi?
أليس من الأفضل أن تكون آمناً بدلاً من نادماً؟

O andan itibaren güvende olmak istedim.
لذا فبعدئذٍ، أردتُ أن أكون بأمان.

güvende olmak istemiyorum.
انا لاأريد ان أكون بأمان.

güvende olmak istiyorsanız, çenemi kapalı tutarım.
سأنفخه، لكن إذا أردت أن تكون بأمان مارتي هلا أخبرتنا فقط؟

güvende olmak istiyorsan dışarı çıkartıp patlatabiliriz de ama önce bir göz atsan iyi olur.
يمكننا أخذه للخارج لتفحصه إذا أردت أن تكون بأمان لكن يجب ان تلقي عليها نظرة أولاً

Şunu anlamalısınız ki buraya güvende olmak için gelmiş olsak bile
لكن يجب أن تفهموا حتى إن أتينا إلى هنا لنكون بأمان

Marco ile ilgili şüphelerim azaldı ama şu anda güvende olmak için güvenmediğiniz kişileri öldürün.
قد تضاءل ظني ماركو... ولكن الآن، لِكي يَكُونَ آمنَ...

Ama güvende olmak için o odada kalmalısın.
ولكن عليكِ البقاء بداخل هذه الغرفة لتكوني بأمان

- güvende olmak istiyorum.
-أنا أسعى للحصول على الشعور بالأمان

Burada güvende olmak istemiyorum.
لا أريد أن أكون بأمان هنا.

Rumple kaybolduğunu fark etmeden önce Efsunlu Ormanda güvende olmak istiyorum.
أريد أنْ أكون بأمان في الغابة المسحورة قبل أنْ يكتشف (رامبل) اختفاءها

güvende olmak iyi hissettirdi.
إنه شعور جيد أن أكون بأمان

güvende olmak istiyorsan, bu beyaz yakalıların sadece kendilerini düşündüklerini bilmen gerekiyor.
اذا كنت تريد ان تكون بأمان ، يجب أن تتذكر تلك البدلات تهتم فقط بنفسها

güvende olmak mı istiyorsun?
تريد أن تكون بأمان ؟

güvende olmak için birkaç kişi daha lazım.
نحتاج إلى مزيد من الجنود على الأرض لنكون بأمان

- Dinle güvende olmak için pencerelerden uzak dur.
إبقي بعيدة عن النوافذ فحسب لتكوني بأمان

güvende olmak istiyorum.
أريد الشعور بالأمان