Ve birisini bulursan, bizim sırrımızla ilgili bu insana güvenebileceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وإذا وجدتِ شخص، كيف تعرفين أن يمكننا الوثوق بذلك الشخص بشأن سرّنا؟ |
Biliyor musun, senin birisine güvenebileceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | انت تعرف أننى لا اعتقد انك يمكنك الوثوق بأحد |
Sana güvenebileceğini bilsin. | Open Subtitles | ودعها تعرف بأنه في وسعها الوثوق فيك حسناً؟ |
Lori'nin kardeşlerine güvenebileceğini sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقد بأن لوري تستطيع الثقة بأخوتها ليكونوا سندا لها |
Benim de. Ama birileri bana güvenebileceğini düşündü. | Open Subtitles | و لا أنا كذلك لكنّ أحدهم ظنّ أنه بإمكانهم الثقة بي |
Sana güvenebileceğini biliyordu. | Open Subtitles | و لكنه كان يشعر أنه كان باستطاعته أن يثق بك يا توني |
Umarım hâlâ bana güvenebileceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | أتمنى أنك تدركين أنه يمكنك دائماً الاعتماد علي |
Her konuda bana güvenebileceğini bilmeni isterim. | Open Subtitles | حسناً , أريدك أن تعلم أنه يمكنك الإعتماد علىَ في أي شىء |
Sanırım ikimizin de yararına olacak bir şeyler ayarlayabiliriz. Sana büyükanneme güvenebileceğini söyledim. | Open Subtitles | اظن انهُ يمكننا ان نرتب شيئاً سيفيد كلانا اخبرتكِ انهُ يمكنكِ ان تثقي بجدتي |
Ona güvenebileceğini sanıyorsan çok saf davranıyorsun. | Open Subtitles | كنت ساذجاً بشكل لا يصدق إن حسبت أن بإمكانك الوثوق به |
Bombanın patlamasını engelledim ve sen bana güvenebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | انا ساعدت بعدم انفجار القنبلة وانت تعتقد بانه يمكن الوثوق بي ؟ |
Ona güvenebileceğini bile nereden bilebilirsin? | Open Subtitles | كيف لك أن تعرف حتى أنه بإمكانك الوثوق به ؟ |
Mümkün olsaydı bana güvenebileceğini söylerdi sana. | Open Subtitles | ولو كانت تستطيع, لكانت أخبرتك أنه يمكنكِ الوثوق بى |
En az güvenebileceğini düşündüğün insan sana en çok istediğin şeyi verebilecek olsaydı, ne yapardın? | Open Subtitles | فقط أصبر على لثانية واحدة ما الذى تفعلة عندما يكون هناك شخصاً تعتقد أنه يمكنك الوثوق به مع أنه قليل |
Bana güvenebileceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وما الذي جعلك تعتقد أنه يمكنك الوثوق بي ؟ |
Başı belaya girerse sana güvenebileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرته اذا وقع في مأزق , فيمكنه الثقة بك |
Thomas'ın sanrılı olan tek davranışı size güvenebileceğini sanmış olmasıdır Bay Hampton. | Open Subtitles | الوهمية عن توماس هو انه يمكن التفكير به الثقة لك الحقيقة , |
Başkan gözlerinin içine baktığında sana bu konuda güvenebileceğini görecek. | Open Subtitles | عندما ينظر المحافظ إلى وجهك يجب أن يعلم أنه يثق بك |
Umarım, hâlâ bana güvenebileceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | . إذن , أتمنى أن تعرفي أن بوسعك الاعتماد علي |
Partnerine tam olarak güvenebileceğini hissedemediği ilişkileri olanlar, erken hafıza zayıflığı çeken insanlardır. | TED | والناس الذين هم في علاقات حيث يشعرون أنه في الحقيقة لا يمكنهم الإعتماد على الآخر، هؤلاء هم الناس الذين يعانون مبكرا من تراجع الذاكرة. |
ama eğer bana tekrar güvenebileceğini düşünmüyorsan... yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لكن ان كنت تظنين انه لا يمكنك ان تثقي بي مجددا حسنا,فلن أترجاك |
Lisedeki sevgilisiyle çıplak bir fotoğrafını paylaştı, ona güvenebileceğini sanıyordu. | TED | قامت بمشاركة صور عارية لها مع صديقها من المدرسة الثانوية، معتقدةً أنه من الممكن أن تثق به. |
Neden bana güvenebileceğini düşünmedin? | Open Subtitles | ماذا , هل تظنين بإنني لست اهلاً للثقة ؟ |
Bana güvenebileceğini de biliyorsun peki neden bu haldesin? | Open Subtitles | وأعلم بأنه يمكنك الثقه بي، اذاً لماذا تبدو مترددا؟ |
O'na güvenebileceğini nerden biliyorsun? | Open Subtitles | والان سوف تقوم بالعمل مع هذا الشخص كيف تعلم انك تستطيع ان تثق به ؟ |