Şansınıza güvenebilirsiniz fakat en kötü senaryoyu düşünüp düzgünce plan yapmanız gerekiyor. | TED | لا يمكنك الاعتماد على الحظ، عليك افتراض أسوأ احتمال والتخطيط وفقًا لذلك. |
İnsanlarla ilgili güzel olan şey; yabancıların iyiliklerine güvenebilirsiniz. | TED | الشيء الظريف بخصوص الناس هو أنه يمكنه بالفعل الاعتماد على لطف الغرباء. |
Bana kendi gözlerinize inandığınız kadar güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك الوثوق بي مثلما يمكنك أن تثق بنفسك |
Buradan. Yolu biliyoruz. Bize güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | هذا هو الطريق، اننا نعرف الطريق تستطيعون الوثوق بنا |
Bir binaya acil girmeniz gerektiğinde, her zaman yangın çıkışlarına güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | عندما تحتاج للدخول لمبنى بسرعة فيمكنك دائما الإعتماد على مخارج الحريق |
Tony'yi tanırım ve ona güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | أعرف توني مثلما أعرف نفسي واضمن امكانية الاعتماد عليه |
Kanun böyle ve buna itaat etmeliyiz. Bana güvenebilirsiniz efendim. | Open Subtitles | هذا هو بالقانون وعلينا أن نطيعه يمكنك الاعتماد على ، يا سيدي |
- Desteğimize güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك الاعتماد على تأييدنا المعنوى و المادى |
Kusarken bir tanesinin saçlarınızı tutacağına daima güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك دائما الاعتماد على واحد منهم لعقد شعرك عند القيء. |
Fakat rakamlar farklı. Söylemek istediğim onlara güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن مع الأعداد الأمر مختلف دائماً ما أقول يمكن الاعتماد عليهم |
Kardeşime güvendiyseniz bana da güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد وثقتم بأخي آنفاً، بإمكانكم الوثوق بي. |
Beyler, sizi temin ederim, bana güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | ايها السادة اواكد لكم ان الوثوق فى قراراتى |
Ben bile kendime güvenemezken, siz nasıl bana güvenebilirsiniz? | Open Subtitles | لا يُمكننى الوثوق بنفسى ، لذا كيف يُمكنكِ أن تثقِ بى ؟ |
Sadece demek istemiştim ki Hanımefendi ihtiyacınız olursa desteğime güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | كل ما اعني قوله انه يتطلب عليكِ فعل هذا يمكنك الوثوق بي |
Bu konuda sözlerime güvenebilirsiniz çünkü birkaç yıl önce sebzeleri çiğnemenin yanı sıra eşimle birlikte bazı hesaplamalar da yaptık ve sonunda fark ettik ki kendi yiyeceğimizi yetiştirerek iki bin dolardan fazla tasarruf etmişiz. | TED | وبإمكانكم الوثوق بكلامي للغاية، لأنه بالإضافة لاستهلاك الخضروات منذ بضعة أعوام، أجريت أنا وزوجتي حسابات الأرقام، واكتشفنا ذلك في النهاية، ادخرنا أكثر من 2,000 دولار من زراعة غذائنا الخاص. |
Kısaca sevgim yüzünden bana iyi ve kötü zamanlarda güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | ببساطة، الحب يعني بوسعك الإعتماد عليّ، في الأوقات الجيدة والعصيبة. |
Bu bir daha olmayacak, komutanım. Bana güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | لن يحدث ثانية , يا سيدى يمكنك الإعتماد على ذلك |
Tekrar etmeyecek efendim. güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | لن يحدث ثانية , يا سيدى يمكنك الإعتماد على ذلك |
Pekâlâ takım, eğer ben hiç tanımadığım birine güvenebiliyorsam siz de pekâlâ iş arkadaşınıza güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً أيها الفريق, إذا كان بإمكاني الثقة في شخص غريب تماماً فيمكنكم بالتأكيد أن تثقوا بزملاء عملكم |
Bana güvenebilirsiniz,efendim. | Open Subtitles | أعتمد عليّ يا عمي |
Fakat benim karım örnek bir insandır. Her zaman ona güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن, زوجتى لها روح رياضية, يمكن الأعتماد عليها دائما |
Tabii. Pekala. Bize güvenebilirsiniz, efendim. | Open Subtitles | طبعًا، مفهوم، اعتمد علينا يا سيدي. |
Dört yıl daha! Başkan Lesley Adams'ı yeniden seçin, ona güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | "لأربع سنوات إضافية، اعد انتخاب الرئيس (ليزلي آدمز)، الاسم الثقّة" |
Bana sonuna kadar güvenebilirsiniz. Bundan sonra hiç hata yapmayacağız. | Open Subtitles | .يمكنك الثقة بي مستقبلاً .لن تكون هناك أية أخطاء, أقسم لك |
Bana güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكن أن تثق بي. |
Yapma ama. Bana güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | بربك، يمكنكما الثقة بي |