Bir yere yatırmak zorundaydım. Ve Polis Surat'a pek güvenemedim. | Open Subtitles | احتجتُ أن أضعه بمكان ما لأنّي لم أثق بوجه الشرطيّ |
Seni arayıp herşeyi yeniden başlatmamak için kendime güvenemedim. | Open Subtitles | لم أثق بنفسي بأن لا أتصل بكِ وأبدأ هذا الشيء مجدداً |
Sinirleneceğini biliyordum ama sana güvenemedim. | Open Subtitles | و لكن.. أعتقد أني لم أثق بك كفاية - أنا آسف |
Konu o kadar önemli ki, kuzgunla göndermeye güvenemedim. | Open Subtitles | شيء عاجل جداً، لم أستطع الثقة برسائل الغربان |
Para konusunda ona hiç güvenemedim, | Open Subtitles | لم أستطع الثقة فيه فيما يتعلق بالمال |
Aslında ona el ilanı astıracaktım ama elinde zımba makinesiyle ona güvenemedim. Ne kadar para vereceksin ona? | Open Subtitles | كنت سأجعله يرفع الملصقات لكنّي لم أئتمنه على آلة التدبيس |
"...ama ona güvenemedim. | Open Subtitles | لكنني لم أئتمنه على مالنا |
Neden göründüğü kadar iyi olan biriyken ona güvenemedim? | Open Subtitles | لماذا لم أثق... بأنّه كان صالحاً كما يبدو؟ |
Olaydan sonra, silah evdeyken kendime güvenemedim bu yüzden, ben onu tekrar almaya hazır olana kadar Val, kocasının kasasında kilitli tuttu. | Open Subtitles | . بعد الحادثة . لم أثق في نفسي مع مسدس في المنزل . لهذا ، "فال" اقفلت عليه في خزنة زوجها |
Ama Fowler'ın yaptığından sonra, kendime hiç güvenemedim. | Open Subtitles | لكن بعد الذي عملهُ (فاولر) أنا لم أثق برميتي مجدداً |
Gerçi gitmek istesem bile Daisy'nin Hive'ın kontrolünde olmadığına güvenemedim. | Open Subtitles | ، رغم أنني أردت ذلك ...لم أثق ب(دايزي) أبدا (لبس تحت سيطرة (القفير |